Monthly Archives: Haziran 1987

Kahraman Fotoğrafçı Örgütçülere Karşı — Bilim ve Sanat

Yetmişli yılların başında sinemamıza damgasını vuran bir Yeşilçam akımı vardı. Bu dönem filmlerinde erkekler ya esas oğlandır ve “iyi” şablonuna uyar, ya da örneğin kaçakçı patron ve fedaileridir ve “kötü” şablonuna uymaktadır. Kadınlar derseniz, ancak bir erkeğin yanında var olabilen, kimliksiz ve kişiliksiz yaratıklar olarak anlatılırlar. Yetmişli yılların sonlarına doğru, Yılmaz Güney’le birlikte, sinemamızda Yeşilçam-dışı gerçekçi bir akım doğdu. İzleyicinin de artan desteğiyle bu gerçekçi akımın yıldan yıla etkinliğini arttırdığını gözledik. Seksenli yılların bütün savlı filmleri, bu akımın gelişmiş bir uzantısı olarak görülebilir. Gerçekçi nitelikler, çok satışlı filmleri de etkiledi. Bu durum aslında hem neden, hem de sonuçtu. Gişe kaygısının ağır bastığı güldürü filmlerine olsun, türkücü filmlerine olsun, “sosyal içeriğin” katıştırıldığını gözledik. Belki bu gelişmede, Yeşilçamın geleneksel seyircisinin televizyondaki Dallas dizisinden başını kaldıramaz olmasının da payı vardır. Sonuç olarak gerçek Yeşilçam melodramları sinema salonlarından TV dizilerine ve “TV’de Türk Sineması” saatlerine aktarılmış oldu.

Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under makale