Monthly Archives: Nisan 2016

Tek bir Sansar Dünyanın En Güçlü Parçacık Çarpıştırıcısını Çökertti — Rachel E. Gross

Rachel E. Gross — 29 Nisan 2016 — slate.com

463690336-picture-taken-on-february-10-2015-in-meyrin-near-geneva_1-crop-promovar-mediumlarge

Geniş Hadron Çarpıştırıcısı bütün ihtişamıyla. Fotoğraf: Richard Juilliart/AFP/Getty Images

Cenevre’deki Geniş Hadron Çarpıştırıcısı [collider] insanlığın en güçlü bilimsel enstrümanı. Kurulması 7 milyar dolara malolmuş, 17 millik (27 km) yörüngede ışık hızına yakın süratle çarptırılan protonlar sayesinde ele avuca gelmeyen Higgs bozonu parçacığının incelenebilmesini sağlayarak evrenimizin fiziki doğasını daha iyi anlamamıza yardım edecek bir çaba bu. Sansar [weasel], minik, meraklı gözüken bir memelidir ve genelde bir pounddan (0.45 kg) daha hafiftir. Fakat Perşembe gecesi, Geniş Hadron Çarpıştırıcısı karşısında galibiyet kazanan, bir sansar oldu.

Goliath’a karşı David’imsi bir marifetle bu sinsi yaratık güç kablosunu kemirdi, kendini elektrikledi ve kendisiyle birlikte çarpıştırıcıyı da geçici olarak saf dışı bırakmayı başardı, NPR’ye göre.

(Çarpıştırıcının Mayıs ortası itibariyle çalışıyor olması bekleniyor.)

Sansarlar bilimsel sorgulamadan nefret mi ediyor? Öyle gibi gözüküyor. Sanki bu ölüm makineleri dertleri bilinsin diye makineleri bile öldürüyor gibi. Bu kışkırtılmamış intihar saldırısının bütün insanları uyardığı çok net: Eğer böyle güvensizce evrenin gizemlerini sorgulamaya devam ederlerse onları vahim neticeler beklemektedir.

Daha kötüsü, sansarlar, teknolojiye karşı birleşmiş hayvanlardan oluşan daha geniş bir ittifakın parçası olabilirler, ki bu ittifakın kapsamı henüz kavrayışımızı aşmaktadır. NPR’ye göre “Daha önceden de hadiseler yaşanmıştı, mesela 2009’daki hadisede bir kuşun kritik elektriksel sistemlere bir baget attığına inanılıyor.” Bu kuşun nerelerde bulunduğu halen bilinmemektedir.

Henüz bu son saldırının motivasyonu tespit edilmiş değil, ama sansar cinsinin [weaselkind] kendi türlerinin [species] yıllarca güvenilmez alçaklıkla eşanlamlı gibi kullanılması karşısında intikam aldığından kuşkulanılmakta. O halde, dikkat: Bir sonraki intikam piç sıçanlardan [rat bastards] gelebilir.

2 Yorum

Filed under çeviri

Rubik Kübikleri Üstüne Rubrik — Claude E. Shannon

Kaynak: Scientific American. Türkçesi: Işık Barış Fidaner
Şiirin yayınlanmış başka bir versiyonu için bakınız: Cubic Circular

1 Aralık 1981, Scientific American editörü Dennis Flanagan’a mektup.

Sevgili Dennis:

Muhtemelen ayak yaptığımı, ki bence ayar yaptığımı, sanıyorsun juggling makalem durduğu rafta tozlanırken. Bu ancak kısmen doğrudur. Yakın zamanda ulaştığım iki sonuç var:

1) Şairliğim bilimciliğimden daha iyi.

2) Scientific American’da şiir köşesi olmalı.

Bunların ikisine de katılmayabilirsin, ama “Rubik Kübikleri Üstüne Rubrik”i senin için ekte gönderiyorum.

Sevgiler,

Claude E. Shannon

P.S. Halen juggling makalesi üstüne çalışmaktayım.

Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Nüremberg Kodu

  1. İnsan süjenin gönüllü rızası kesinlikle elzemdir.
     
    Demek ki dahil edilen kişi rıza verecek yasal yetkinliğe sahip olmalıdır; tercih gücünü özgürce, herhangi bir kuvvet, hile, aldatma, zorlama, dolandırma öğesinin müdahalesi olmaksızın, kısıtlayıcı veya mecbur edici başka hiçbir gizli biçimin müdahalesi olmaksızın ifa edebileceği bir konumda olmalıdır; ve konuyu oluşturan öğelere dair sahip olduğu bilgisi ve kavrayışı yeterli olmalıdır, bir anlayış geliştirerek aydınlanmış bir karar verebilmesini sağlamalıdır. Bu ikinci öğe, olumlu kararının kabul edilmesinden önce deney süjesine şunların bilinir kılınmasını gerektirir: Deneyin doğası, süresi ve maksadı; nasıl icra edileceği, yöntem ve araçları; beklenmesi makul olacak tüm zorluk ve tehlikeler; bu deneye katılmasının sağlığı ve bedeni üzerinde sebep olabileceği etkiler.
     
    Bu rızanın niteliğini tespit etme görev ve sorumluluğu, deneyi başlatan, yöneten ve yürüten her bir bireyin üzerindedir. Bu kişisel görev ve sorumluluk başka birilerine fütursuzca havale edilemez.
     
  2. Deney, sosyetenin toplumun iyiliği için verimli sonuçlara, başka çalışma yöntem ve araçlarıyla temin edilemeyecek sonuçlara ulaşacak bir deney olmalıdır, doğası itibariyle rastgele ya da gereksiz bir deney olmamalıdır.
     
  3. Deney, hayvan deneylerine dayanarak, hastalık ya da çalışılan problemin doğal tarihine dair bilgiye dayanarak öyle tasarlanmalıdır ki, öngörülen sonuçlar elde edildiğinde deneyin uygulanmasına gerekçe sağlanmış olmalıdır.
     
  4. Deneyin icrasında gereksiz fiziki ve mental acıdan ve yaralanmadan tamamen kaçınılmalıdır.
     
  5. Ölüm ya da sakatlayıcı yaralanma olacağına inanmak için önsel bir nedenin bulunduğu hiçbir deney icra edilmemelidir; deneysel hekimlerin de süje hizmeti gördüğü kimi deneyler belki bundan hariç tutulabilir.
     
  6. Alınacak riskin derecesi, deneyin çözeceği problemin insani önemiyle belirlenen dereceyi asla aşmamalıdır.
     
  7. Deneysel süjenin yaralanma, sakatlık ya da ölüme yönelik uzak imkanlardan bile korunması için uygun hazırlıklar yapılmalıdır ve elverişli vasıtalar sağlanmalıdır.
     
  8. Deneyi yalnızca bilimsel niteliklere sahip kişiler icra etmelidir. Deneyi icra eden ve yürüten kişilerden deneyin tüm aşamaları boyunca azami derecede yetenek ve özen gereksinilmelidir.
     
  9. Deney akışı boyunca, insan süje, deneyin sürdürülmesinin ona imkansız görüneceği fiziki ya da mental bir duruma ulaşırsa, deneye son verme özgürlüğüne sahip olmalıdır.
     
  10. Deney akışı boyunca, görevli bilimci, ondan gereksinilen iyi niyet, üstün yetenek ve özenli muhakemeye uyarak deneyi sürdürmesinin deney süjesinin yaralanma, sakatlık ya da ölümüne yol açabileceğine inandırabilecek sebepler görürse, herhangi bir aşamada deneyi sonlandırmaya hazır olmalıdır.
     

“Nüremberg Askeri Mahkemelerinden önce 10 No’lu Kontrol Konsey Yasası altında Savaş Suçlularının Yargılanması”, ss. 181-182. Washington, D.C.: U.S. Government Printing Office, 1949.

Kaynak: archive.org’un arşivlediği HHS.gov arşivi

Nüremberg Mahkemeleri (1945-1946) @ Wikipedia & YouTube

İngilizcesi.

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

1 Yorum

Filed under çeviri, bilim

The grounds for my suing of the Cumhur-president — Prof. Dr. H. Neşe Özgen

22 April 2016. (Turkish)

I sued Erdoğan for compensation due to his insults directed at the academics and researchers who signed the Academics’ Declaration and all of their supporters, which I find it shameful to repeat here.

This declaration that I have signed by observing with great sadness the results of pushing our country into war that darkens Turkey’s future, is a significant call that aims to terminate this proceeding, and it bears academic responsibility.

In the days that followed the issued declaration, once again by the loss of tens of people, we re-cognized the pain of failing to fulfill the declaration’s warning.

Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under bildiri

The Mocking Mahmut — Orhan Veli Kanık

This is my task and my dealing,
I paint the sky every morning,
When all of you are sleeping.
You wake up to see that now it’s blue.

Sometimes a sea is torn,
Sutured by whom you don’t know;
Sutured by me.

And sometimes I am mocking,
That too I’m charged of doing;
I think a head at my head,
I think a gut at my gut,
I think a foot at my foot,
I don’t know the heck to do.

Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Gratis — Orhan Veli Kanık

Gratis do we live, gratis;
Air gratis, cloud gratis
Hill and dale gratis;
Rain and mud gratis;
Exterior of automobiles,
Doors to cinemas,
Showcases gratis;
Not cheese and bread but
Bitter water gratis;
Freedom for the price of capita,
Captivity gratis;
Gratis do we live, gratis.

(Bedava)

English: Işık Barış Fidaner

3 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Separating — Orhan Veli Kanık

I am left staring after the ship that is leaving;
I cannot throw myself into the sea, the world’s pretty;
Manliness in my head, I cannot cry.

Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under çeviri, şarkı, şiir

Cumhurbaşkanı’na açtığım davanın gerekçesi — Prof. Dr. H. Neşe Özgen

22 Nisan 2016. (İngilizcesi)

Erdoğan’a, Akademisyenler Bildirisi’ni imzalayan akademisyen ve araştırmacılara ve destekleyenlerin tümüne yönelik olan ve tekrarından hicap duyduğum hakaretleri nedeniyle, tazminat davası açtım.

Ülkemizin savaşlaştırılmasının, Türkiye’nin geleceğinin karartılmasının sonuçlarını büyük bir üzüntüyle görerek imzaladığım bildiri, bu gidişin sonlandırılmasına yönelik önemli bir çağrıdır ve akademisyen sorumluluğunu taşımaktadır.

Bildirinin yayınlanmasını takip eden günlerde, o bildirinin uyarısının yerine getirilmemiş olmasının acısını, yine onlarca insanın kaybıyla bir kez daha idrak ettik.

Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under bildiri

Wheel of revolution

Today wheel of revolution turns wide
In world squares echo voices

Hand of workers finely grind
Purge squares from exploiters in defeat

Seeds of life scatter, turn green in squares
Hyacinths take root, with voice of partisans

Waves of wind flow from heart of mountains
They stand up and give Kurdistan life

From prison walls up to mountain tops
Red flags raise, to live is to resist

Way alight, our vanguard, martyr blood
Our vanguard is the party of workers

(Çerxa Şoreşe)

English: Işık Barış Fidaner

 

2 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

So Where’s My Youth — Yusuf Hayaloğlu

So where’s my joy;
My marbles, my spinning top,
My shirt tearing at the cherry tree?
They stole my childhood unbeknownst..

I’m left with no windows mother,
My kite got stuck at the wire nets..
So where’s my youth?

Whatever burns your mouth with steam,
Like bread, like love,
Oh, whatever on the side of beauty,
I had shared, I had grown.
People wouldn’t fit inside me..

What a mighty contradiction is this mother,
I fell to the “table of wolves”..
So where’s my resistance?

So where’s my pride;
My aquarium, my canary,
The cactus flower that I mollycoddled?
They took my books unquestioned..

Walls do not talk mother,
And no door remains open..
So where’s my youth?

Haven’t yet been caught in the wind,
Haven’t yet tasted the raki,
Have just-just began poetry,
I ran, I ran to the mountains;
Haven’t yet kissed no girl..

Garner the rains mother,
I caught the “fire of age”..
So where’s my conscience?

Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri, şarkı, şiir