Freud sonrası yazarlara göre histeri — Paul Verhaeghe

Gelin şimdi başlangıç noktamıza dönelim, histeri üzerine Freud sonrası yazılanlara. Sonuç üç ayaklıdır.

1. Histerinin özü denen şeye dair hiçbir uzlaşı yoktur. Hep çelişkili beyanlar vardır.

2. Çok çarpıcı bir görüngü: Yazarlar, nesnel gözlemci konumlarına rağmen, neredeyse hep manevi değer muhakemelerine müracaat ederler. Ve bu muhakemeler hiç de düz değildir, tarif edilen belirtiler kadar çeşitlenmiştir! Çok olumlu, zeki ve çekici histerikten —günümüzde ona jarvis denir, histerik nitelemesi fazla olumsuz geldiğinden— en olumsuz ve iğrenç histeriğe kadar. Aradaki tüm renk ve bileşimler mümkündür. Bazen birisinin lehinde ya da aleyhinde bir müdafaa okuyormuş izlenimi edinmemek neredeyse imkansızdır, son hükmü vermesi beklenen İmgesel bir hakime yazılmış gibidirler… Çeşitli alıntılarla bunu bol bol örnekleyebilirdik, ama o zaman bunlar çok fazla yer kaplayacaktı. O yüzden, yukarıda bahsedilen ikinci gruptaki çeşitlenmeye okuyucuyu yönlendirelim, bu da neredeyse her seferinde ‘iyi, gerçek, yetişkin’ ile ‘kötü, sahte, çocukça’ arası bir karşıtlığa indirgenebilir. Fakat belli bir alıntı var ki onu geri çekmek istemiyoruz. İlgili literatür üstüne kapsamlı bir çalışmaya dayanarak, Chodoff ve Lyons histerik kişiliğin ortak böleni olan şu nitelik grubuna ulaştılar:

  1. Egoizm, kibir, benmerkezcilik, bencillik, keyfine düşkünlük.
  2. Teşhircilik, dramatikleştirme, yalancılık, abartma, rol yapma, tiyatrovari davranış, sahtekarlık, fantastik psödoloji [mitomani, patolojik yalancılık], dramatik gösteriş, dikkat odağı olma, benzetim yapma [simulation].
  3. Duygulanmaların dizginsiz teşhiri, dengesiz duygulanma, akıldışı duygusal patlamalar, duygusal kapris, kusurlu duygusal denetim, duygu sarfiyatı, uçucu ve dengesiz duygular, uyarılabilirlik, tepkilerde tutarsızlık.
  4. Duygusal sığlık, düzmece ve sığ duygulanım, hislerin seyrini izleme.
  5. Şehvanilik, cinsel olmayan tüm ilişkilerin cinselleştirilmesi, bariz cinsel davranış, flörtözlük, kışkırtıcılık.
  6. Cinsel hissizlik [frigidity], cinsellikten çok korkma, cinsel itkinin doğal gayeye yönelmeyi becerememesi, cinsel olgunluğa erişememe, cinsel evham.

Modern bilimin bu nesnel sonucu daha eski bir listeyi akla getiriyor, hiçbir araştırma yapmadan uydurulmuş bir liste: 1450’de Floransalı Antoninus Dişilerin Kusurlarının Alfabesi‘ni çıkarmıştı:

a. Avidum animal (açgözlü hayvan)
b. Bestiale baratrum (hayvani uçurum)
c. Concupiscentia carnis (etteki şehvet)
d. Dolorosum duellum (acıtan ikilik)
e. Aestuans aestus (tutkulu tutku)
f. Falsa fides (sahte sadakat)
g. Garrulum guttur (boşboğaz dil)
h. Herrinys armata (silahlı öfke)
i. Invidiosus ignis (yakıcı haset)
k. Kalumniarum chaos (gıybet kaynağı)
l. Lepida lues (tahrik edici salgın)
m. Monstruosum mendacium (canavarca yalan)
n. Naufragii nutrix (enkaz sebebi)
o. Opifex odii (nefreti kışkırtan)
p. Prima peccatrix (ilk günahkar)
q. Quietis quassatio (kor parçası)
r. Ruina regnorum (hakimiyetin harap olması)
s. Silva superbiae (mağrurluk ormanı)
t. Truculenta tyrannis (iğrenç tiranlık)
v. Vanitas vanitatum (kibirlerin kibiri)
x. Xantia xersis (insafsız fanatizm)
y. Ymago idolorum (putların imajı)
z. Zelus zelotypus (kıskanç haset)

Jacop Sprenger ve Heinrich Institoris 1539’daki Malleus Maleficarum‘larında işte bu alfabeyi kullanmışlardı, yani daha ünlü adıyla Cadıların Çekici’nde. Chodoff ve Lyons’un çok acayip öncülleri varmış…

3. Üçüncüsü tarihsel bir konudur. Tarih boyunca histerinin her zaman yüksek makam sahibi kişilerle ilişki içinde tezahür etmiş olması dikkate değerdir. Bu konudaki kaymaların ikna edici bir anlatımını Chavreul ve Wajeman vermiştir. Genel itibariyle, başlangıçta bu işlevi üstlenenler hekim-rahipler (Aesculapios) olmuştur. Sonradan hekim (Hippocrates) bunu tek başına üstlenmiştir. Batı Avrupa’da bu günah çıkaran pederdi, hatta Engizisyon mensubu peder/papazdı. Klasikçi dönemde bu vurgu tıp adamına kaymıştır. Çok sonraları bu hekim-psikiyatrist olmuş ve nöro-psikiyatri kavramında bedenlenmiştir. Bugünlerde bu psikiyatrist-psikoterapisttir, ve analist de bu bayrak altında bulunur – işte Freud sonrası yazarlardaki bu sulandırıcı etki ‘eklektisizm’ fikrinden getirttiği can simidine sarılır. Tabii ki bu evrim her şeyi kapsamıyor: Lourdes hala mıknatıs gibi çekiyor ve Isräel ve Shoenberg’in tahminlerine göre histeriklerin yarısını hala GP’ler [genel pratisyen] tedavi ediyor.

Paul Verhaeghe (1997) Kadın Var Mıdır? Freud’un histeriğinden Lacan’ın dişiline

 

1 Yorum

Filed under çeviri, bilim

One response to “Freud sonrası yazarlara göre histeri — Paul Verhaeghe

  1. Geri bildirim: Dualarımız Sizinledir — çeviri derlemesi | YERSİZ ŞEYLER