Monthly Archives: Ekim 2016

Trimetilamin — Jacques Lacan

Freud İrma rüyasını anlatıyor:

… İltihabın nereden geldiğini de doğrudan biliyoruz. Yakınlarda dostum Otto, İrma fenalaştığında ona bir preparat enjekte etmişti, içinde propil vardı, propilen … propriyonik asit … trimetilamin (ve formülünü karşımda kalın harflerle görüyorum) … böyle enjeksiyonlar hafife alınmaz … Muhtemelen şırınga da temiz değildi. Okumaya devam et

10 Yorum

Filed under çeviri, bilim

Hayatın yapıtaşları yıldız ışığından geliyor — Ray Cahill

original

Ray Cahill — 12 Ekim 2016 — 3tags.org

Hayatı bedenleyen sayısız harika biçim vardır, ama herhangi bir organizmayı en temel parçalarına ayırırsanız, malzeme hep aynıdır: hidrojen, oksijen, nitrojen ve diğer öğelere bağ kuran karbon atomlarıdır. Ama bu aslî malzemenin uzayda nasıl yaratıldığı sorusu çok eskiden beri gizemini korumuştur.

Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under çeviri, bilim

Karımı seviyorum. Karım ölmüş. — Richard Feynman

Richard Feynman kendi kuşağının en meşhur ve en nüfuzlu fizikçilerinden birisiydi. 1940’larda atom bombasının geliştirilmesinde rol oynadı; 1986’da Rogers Komisyonu’nun anahtar bir mensubu olarak Challenger [Meydan Okuyan] Uzay Mekiği felaketini soruşturdu ve sebebini buldu; 1965’te iki meslektaşıyla birlikte ona “kuantum elektrodinamik konusunda öğesel parçacıklar fiziğine derin neticeler getiren derin çalışmaları” dolayısıyla Nobel Ödülü verildi. Ayrıca çok sevilesi bir karakterdi ve kendi sahasında yaptığı sayısız ilerlemelerin karmaşıklığını ben asla anlayamayacağım.

Haziran 1945’te karısı ve lise sevgilisi Arline vereme yakalandıktan sonra vefat etti. 25 yaşındaydı. 16 ay sonra Ekim 1946’da Richard eski karısına yürek parçalayan bir aşk mektubu yazdı ve mühürlü bir zarfa koydu. Bu zarf 1988’deki ölümünden sonrasına kadar açılmamış halde kaldı.

(Kaynak: The Letters of Note book – Richard Feynman’ın varislerinin müsaadesiyle aktarıldı)

17 Ekim 1946

D’Arline,

Seni çok seviyorum, sevgilim.

Bunu duymanın çok hoşuna gittiğini biliyorum – ama bunu sadece hoşuna gitsin diye yazmıyorum – bunu yazıyorum çünkü içim sıcacık oluyor bunu sana yazınca.

Sana son yazdığımdan beri feci zaman geçmiş – iki yıla yakın ama beni mazur göreceğini biliyorum çünkü sen beni anlıyorsun, inatçı ve gerçekçiyim; ve yazmanın hiçbir anlamı olmadığını zannettim.

Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri

Meçhul Yurttaş — Wystan Hugh Auden

(JS/07 M 378’e
Bu Mermer Anıt Devlet
Tarafından Dikilmiştir)

İstatistik Ofisinin bulgusuna göre o aleyhine
Hiç resmî şikayet yapılmamış birisidir ve
Hemfikirdir tüm raporlar onun icraatına dair
Eskimiş sözün modern anlamıyla o bir azizdir,
Çünkü yaptıkları hep Toplumsal Emele hizmet etti.
Emekli olduğu güne kadar savaş dışında
Hiç kovulmadan çalışmıştı bir fabrikada,
Tatmin olmuştu işvereni Yamuk Motor Şirketi
Ne grev kırıcı oldu ne de tuhaftı görüşleri,
Çünkü Sendika raporuna göre yapmıştı tüm ödemeleri,
(Sendikaya dair raporumuza göre doğruydu bu bilgi)
Ve Sosyal Psikoloji işçilerimizin bulgusuna göre
Ahbapları onu pek severdi, o da içki içmeyi.
Basın ikna olmuştur her gün bir gazete aldığına
Ve reklamlara verdiği tepki normaldi her anlamda.
Adına çıkarılmış poliçeler sigortasının tamam olduğunu ispatlamış
Ve sağlık kartına göre bir kez yatmış hastanede ama iyileşip çıkmış
Hem Üretici Araştırması hem de Nitelikli Yaşama binaen
Yerleştirme Planındaki faydaları anlıyordu tamamen
Ve herşey vardı onda Modern İnsana gereken,
Fonograf, radyo, araba, bir tane de Bosch.
Kamuoyu araştırmamız memnuniyetle anlar ki
O münasip kanaatlere sahipti yılın her vakti;
Barış varken, o hep barış istemişti:
savaş olduğunda, o da gitmişti.
Evliydi ve nüfusa beş tane çocuk kattı,
Öjenistimize göre bu kuşaktaki ebeveynin vardı buna hakkı.
Ve aldığı eğitime hiç karışmadığını öğretmenlerimizden duyduk.
Özgür müydü? Mutlu muydu? Sorulması abuk:
Bir yanlışlık olsaydı illa ki işitmiş olurduk.

Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Sana Ayna Olacağım — Velvet Underground

Sana ayna olacağım
Yansıtacağım ne olduğunu şayet bilmiyorsan
Rüzgar, yağmur ve günbatımı olacağım
Kapına vurup evdesin diyen ışık olacağım

Sen aklını geceye teslim ettiğini zannederken
İçten içe çarpık ve kaba olduğunu zannederken
İşte burada durayım da kör olduğunu gör
Lütfen bırak ellerini
Çünkü görüyorum seni

İnanması güç, bilmiyor musun
Ne kadar güzel olduğunu
Ama izin vermezsen gözlerin olmama
Karanlıkta bir el, korkmayasın diye

Sen aklını geceye teslim ettiğini zannederken
İçten içe çarpık ve kaba olduğunu zannederken
İşte burada durayım da kör olduğunu gör
Lütfen bırak ellerini
Çünkü görüyorum seni

Sana ayna olacağım

Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under şarkı

Bilinen Son İyi Yapılandırmayı Hep Bir Tık Daha İyiye — çeviri derlemesi

bilinen-kapak(130 sayfa — PDFLaTeX)

İçindekiler

Infantry Sweep Happy Spring Means Branchweaver Village Long Barrel Blackarm Sign

“AĞBİNİN GÖZÜ ÜSTÜNDE” (George Orwell)

Simgesel Makas (Işık Barış Fidaner)

Dijital aktarım: Enerji ve Entropi (Işık Barış Fidaner)

Death Trash geliştiricisi Stephan Hövelbrinks ile görüşme (Tony Leavy)

Viking çağından kalma bu orman dili yakında yok olabilir (Michael d’Estries)

Europa’da Şaşırtıcı Faaliyetin Kanıtlanması Üzerine NASA’nın Medya Çağrısı

“Kurtarıcım benim!” (George Orwell)

DIY laboratuvarları üniversite-temelli araştırmaya çevik bir alternatif sunuyor (Amber Griffiths)

Genetik çalışmaya göre kediler Viking gemileriyle dünyaya hakim olmuş (Bec Crew)

Rüya işi ve resimli yazı ~Rebus~ (Işık Barış Fidaner)

Pino Berker (Işık Barış Fidaner)

Sevgili Lauri (İmza)

Kurşun gibi ağır sözler (George Orwell)

“Bilmiyoruz” (The Times)

Bilimciler geçmişte ne olduğunun gelecek olaylarla kararlaştığını gösterdi (Stephen Morgan)

Psikoloji neydi? (Georges Canguilhem)

Ayar yürüyüşü (Işık Barış Fidaner)

Ağ tarafsızlığı: aksan ve içerik tarafsızlığı (Alternatif Bilişim)

Alternatif Bilişim Derneği #ungovForum Hoşgeldiniz Konuşması (Alternatif Bilişim)

Türkiyeli Çevirmen Necmiye Alpay’a Özgürlük (PEN)

“Hiç de fena sayılmazlar, ama hepsi çeviri” (George Orwell)

“Kurtarılmak istemiyordum” (Yevgeni Zamyatin)

Hoşçakal Dünya: Karbonda Taşma Noktasını İyice Aştık (Sarah Emerson)

Zamyatin’in Biz’inin Değerlendirmesi (George Orwell)

Modernizmin merkezi sorunu (Alain Badiou)

“Parti’nin büründüğü surettir” (George Orwell)

Sevgili Guy (Situasyonist Enternasyonel Amerikan Kesimi)

Bir Amerikalı Ütopyası: İkili İktidar ve Evrensel Ordu (Fredric Jameson)

Freud ve İnsan Canı (Bruno Bettelheim)

Doktor!??

Dinimden çıkıyorum (REM)

Sevildiğimi hissederim (Depeche Mode)

Kayar ve düşeriz (Pink Floyd)

Sırt Çevirmeye Dair (Pink Floyd)

“Sen yoksun ki” (George Orwell)

Amerika’yı aya götüren kod az önce GitHub’da yayınlandı, 1960’lardan kalma zaman kapsülü gibi (Keith Collins)

İnandır beni (Amerie)

İki damla gözyaşı süzüldü (George Orwell)

— Mevsimler Değişimi (Dream Theater)

Bilinen Son İyi Yapılandırmayı Hep Bir Tık Daha İyiye

O-ikisi

Diğer kitaplar

4 Yorum

Filed under çeviri, kitap

Bilimciler geçmişte ne olduğunun gelecek olaylarla kararlaştığını gösterdi — Stephen Morgan

Stephen Morgan — 3 Haziran 2015 — digitaljournal.com

Avustralyalı bilimciler parçacıklara geçmişte ne olduğunun ancak gelecekte gözlemlenip ölçüldükleri zaman kararlaştığını kanıtlayan bir deney yaptı. O zamana kadar gerçeklik bir soyutlamadan ibaret.

lhc

Hadron Çarpıştırıcı

Okumaya devam et

5 Yorum

Filed under çeviri, bilim

Bilinen Son İyi Yapılandırmayı Hep Bir Tık Daha İyiye

tmp_16017-screenshot_2016-10-22-19-15-081832493212
tmp_16017-screenshot_2016-10-22-19-08-17-1993625647
tmp_16017-screenshot_2016-10-22-19-24-29883539021
tmp_16017-screenshot_2016-10-22-19-24-41-1120326016

Yorum bırakın

Filed under kitap, şey

İnandır beni — Amerie

Adam yok ki piyasada
Sen boş konuşmuyorsun belli
Unutma ki ben fena dolmuşum
Sorular soracaksan eğer
Şapşal bir genç kız değilim
Yani çık o dil döktüğün dünyandan
Rezil rüsva olursun
Dolaplar çevirdiğini görürsem Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Amerika’yı aya götüren kod az önce GitHub’da yayınlandı, 1960’lardan kalma zaman kapsülü gibi — Keith Collins

Keith Collins — 9 Temmuz 2016 — qz.com

nasa2

MIT Araçlaştırma Laboratuvarı’ndaki programcılar 1960’larda Apollo 11 uzay programının uçuş yazılımını geliştirebilecekleri bir teknolojiye sahip değildiler. Mecburen icat ettiler.

Bilgisayar programlarını saklamak için “sicim hafızası” dedikleri yeni bir yol buldular ve assembly programlama dilinin yeni özel bir versiyonunu yarattılar. Assembly‘nin kendisi günümüzde birçok programcıya müphem gelir – bu dili okumak çok zordur, bilgisayarlar kolayca anlasın diye tasarlanmıştır, insanlar anlasın diye değil. Apollo Rehberlik Bilgisayarı’nda (AGC) MIT programcıları bu esoteric dille binlerce satır kod yazdılar.

Okumaya devam et

6 Yorum

Filed under çeviri, bilim