Hak savaşında boynumuz kıldan incedir. Sol değerlerle bize bir bakış, bir söz utanmamız için yeterlidir. Ama bunu yapamıyorsanız size bir sözümüz var. İktidar savaşına dönüşmüş bu çıkar savaşında lütfen kurumumuzu kirletmeyin.
(“Dayanışma” adına gönüllü ve sözleşmesiz olarak çevrilmiş bir kitapta çevirmenin sonradan meslek birliği yoluyla hak iddia etmesi üzerine Otonom Yayıncılık adına Çevirmenler Birliği’ne gönderilen deklarasyondan)
Lacan’da çok önemli bir kavram olan “nazar” (gaze, regard, bakış) gerçekliğin ufkunu çizen gerçektir [1]. George Orwell’in 1984 eseriyle birlikte bu nazarın kişiliksiz olmadığı, hayali bir Ağbi’ye ait olduğu anlaşılır, zira “Big Brother” Ağbi demektir. Fakat “Ağbi!” hitabında cisimleşen olumlu nazar (Ben İdeali) Türkiye’deki bütün toplumsal bağların mütemmim cüzü olduğundan, Ağbilik “kurumunu kirletmemek” için, Orwell’in anlattığı kötücül nazara (Üstben) Türkçe çeviride “Büyük Birader” adı verilmiştir, o zamanki Ağbiler böyle uygun görmüşlerdir [2]. Asıl mesele elbette Ben İdeali (Ağbi) ile Üstben’in (Büyük Birader) aynı nazarın iki yüzünü oluşturmasıdır.
Okumaya devam et →