Monthly Archives: Şubat 2022

René Girard: Simetrik Kırma ve Simetriyi Kırma — Işık Barış Fidaner

Şiddet ve Kutsal (1972) kitabında René Girard insan toplumlarında her an patlak verebilen şiddet sarmallarını durdurmaya yaradığı için dinsel feda/kurban ritüellerinin toplumsal yapıyı muhafaza eden akılcı bir taktik olduğunu anlatır. Ayırt ettiği iki boyut şunlardır:

1) Şiddet insanların karşılıklı birbirini kırmasıdır; bunun insanların aynılıkları üzerinden salgın hastalık gibi yayılan bir kir veya lanet olduğu hayal edilir. Buna simetrik kırma diyelim.

2) Feda/kurban ritüeli şiddetin hedefini şaşırtarak karşılıklılığı kırar; toplumda simgesel farklılaşma bu yolla kurulur. Buna da simetriyi kırma diyelim. Okumaya devam et

11 Yorum

Filed under şey

Aklın Kurnazlığı: Aklın Kuru ve Aklın Nazı: Edilgileşim ve Etkileşim — Işık Barış Fidaner

Hegel’e göre kavramlar insanların tutkularını kullanarak tarihe katılırlar. O buna aklın kurnazlığı (cunning of reason) demişti. Tek tek insanlar tutkular peşinde ömür tüketip aklın dolandırıcılığına (conning of reason) kurban gitseler de onları yönlendiren tarihsel aklın nasıl bir kurnazlık izlediği sorusu güncelliğini korumaktadır [1].

Aklın kurnazlığı ikiye ayrılır: (şark ve garp değil ama) kur ve naz. Sevgi tutkusunun etkisi aklın kurudur, edilgisi aklın nazıdır. Okumaya devam et

11 Yorum

Filed under şey

Erkeksi ve Kadınsı Karizma: Sanal Ağa ve Sanrıça: Jonathan ve Jasmine — Işık Barış Fidaner

Karizmanın kendisi sanal olmakla birlikte erkeksi ve kadınsı karizma arasındaki cinsel fark gerçektir. Sanal Ağa ve Sanrıça (sanrısal tanrıça) figürleriyle bu iki etkiyi ayırt edelim. Eleştiri Sanal Ağalar arasında cereyan eden Ödipal/eril kapışmaların sanatıdır, şiddet içeren bu boyutu hepten “zehirli” sayıp iptal eden Ödip-karşıtı üst-eleştiri konumu ise Fallik Kadın yani Sanrıça’ya aittir. Analiz bu iki figürün de ötesine geçer, insanların Sanal Ağalar ve Sanrıçaları tepelerine çıkararak kendi kendilerini baltaladığının açığa vurulmasından oluşur [1].

Bu karizmatik figürleri Joss Whedon’ın iki dizisinde buluruz:
1) Kadın kahramanlı Vampir Avcısı Buffy‘nin (1997-2003) S04E17 bölümündeki Jonathan tam bir Sanal Ağa’dır.
2) Erkek kahramanlı Angel‘ın (1999-2004) S04E18 bölümündeki Jasmine tam bir Sanrıça’dır.
Sıra numaraları benzeyen bu iki bölümün yayınlanması arasında tam üç yıl geçmiştir. Hem Jonathan hem Jasmine karizmalarıyla kurgusal dünyadaki herkesi büyülerler ama birçok fark onları birbirinden ayırmaktadır. Okumaya devam et

4 Yorum

Filed under şey

Rutinsel — derleme

UntitledSon versiyon: 26 Şubat 2022

Yazılar tek tek linklerden ya da kitabın etiket sayfasından (Rutinsel) okunabilir.

Işık Barış Fidaner

İçindekiler

Dayatma, Eleştiri, Analiz: Bağlılık, Sadakat, İsabet

Kış Uykusu: Enerji Muhafazası ve Entropik Sarfiyat

Antichrist ve Hiperego: Bacağın Mıhlandığı Torna

Görce (ç)Evreni

Rutinsellik: Mahut Muhat Modem

Aracımı Sür: Filmimizi Seyret

Dişleri Sökülmüş Yazar: İçerik Üreticisi

Diğer derlemeler

例 : rutin

re

Yorum bırakın

Filed under kitap

Aracımı Sür: Filmimizi Seyret — Işık Barış Fidaner

Aracımı Sür (Drive My Car, 2021) filmindeki çağrışım zincirini takip edelim. Yusuke’nin kaybettiği eşinin adı filmdeki temel düğümü oluşturur ve şu çağrışımları içerir:

Oto:
1) Eşinin adıdır.
2) Japoncada ses demektir.
3) Otomobilin kısaltmasıdır.
4) Kızı varken oyuncuydu.
5) Ama kızı zatürreden öldü. Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under şey

Rutinsellik: Mahut Muhat Modem — Işık Barış Fidaner

Deleuze kalıp (mold) ve ayarlamayı (modulation) birbirinden ayırır ve birbirine bağlar; kalıp statik bir ayardır, ayarlama dinamik kalıplamadır:

En temel seviyede kalıplama işlemini anlamak kolaydır. Gerçi teknolojik işlemler her zaman iki modeli bileştirir:
1) Basit kalıplama modeli.
2) Kalıplamanın daha karmaşık ama bir o kadar etkili önvarsayımı olan ayarlama modeli.
Ayarlama nedir? Ayarlama zor değildir; sürekli ve değişken tarzda kalıplamadır. Ayarlayıcı (modulator) dayattığı ölçü ağını durmadan değiştiren bir kalıptır. Sonuçta madde denge halleri arasında sürekli değişir; ayarlama değişken ve sürekli tarzda kalıplamadır, ama denebilir ki kalıplama da sabit ve sonlu tarzda (belirli zamanda) ayarlamadır. Elektronikte yalnızca ayarlamalar ve ayarlayıcılar vardır. (27 Şubat 1979 tarihli ders)

Ayarlama ikiye ayrılır: kipleme ve kipçözme (modulation, demodulation). Bunları bir posta/kargo sisteminde iletilen belgeyi/cismi zarflama/paketleme (kipleme) ve zarftan/paketten çıkarma (kipçözme) gibi düşünebilirsiniz. İnternete bağlanırken kullandığımız modem cihazının ismi kipleyici-kipçözücü demektir (mo-dem: modulator-demodulator). Okumaya devam et

7 Yorum

Filed under şey

Görce (ç)Evreni — Işık Barış Fidaner

Meryem: Abla valla işi biliyon sen.
Peri: Nasıl?
Meryem: Yani eviriyon çeviriyon lafı çaktırmadan istediğin yere getiriyon, altı sene boşuna okunmuyor demek…
(Bir Başkadır dizisinden)

Meryem psikoterapisti Peri’nin lafı hep cinsel konulara getirerek onu afallattığını anlayınca böyle der. Görce Yazıları da aynı Peri gibi evirir çevirir lafı bir yere getirir. O yer diyelim ki entropi olsun [1]. Okumaya devam et

5 Yorum

Filed under şey

Dayatma, Eleştiri, Analiz: Bağlılık, Sadakat, İsabet — Işık Barış Fidaner

Hıristiyanlığın Yahudilikte yadsıdığı bazı şeylerin İslamda geri gelmesine dair Slavoj Žižek Hegel’den alıntı yapar [1]:

Yahudiliğin sınırlı ilkesi Muhammedcilikte evrensel kapsamda genişletilerek aşılır. Onlar artık Asyalılar gibi Tanrı’nın dolaysız duyusal tarzda varolduğunu düşünmez, Tanrı dünyanın bütün çokluğunun ötesindeki tek sonsuz yüce Güç olarak kavranır. Demek ki Muhammedcilik kelimenin tam anlamıyla yüceliğin dinidir. (Ruhun Felsefesi)

Hegel’in burada ne dediğini anlamak için dini görevin üç tipini ayırt ediniz [2]:
1) Yıkım karşısında emre bağlı kalmanın dayatılması (Yahudilik).
2) Taslama karşısında ruha sadık kalma yönünde eleştiri (Hıristiyanlık).
3) Kendini baltalama karşısında mizahın isabetiyle analiz (İslam). Okumaya devam et

6 Yorum

Filed under şey

Dişleri Sökülmüş Yazar: İçerik Üreticisi — Işık Barış Fidaner

Eğer yazdığınız yazıları bir (çevrimiçi) dergiye gönderiyorsanız, özellikle de bunu dayanışma benzeri bir kılıf altında ücret almadan yapıyorsanız, yazarlığınızı korumaya özen gösteriniz, yani bir platform sahibinin içerik üreticisi durumuna düşmemeye dikkat ediniz. Okumaya devam et

7 Yorum

Filed under şey

Antichrist ve Hiperego: Bacağın Mıhlandığı Torna — Işık Barış Fidaner

(öncesi: Sermaye ve Hiperego: İnkâr Oranının Düşme Eğilimi)

Antichrist (2009) filminin belki de en önemli imgesi kadının adamın bacağını mıhladığı tornadır. Bu işlem adamı zincire veya prangaya vurmak gibidir ama iki temel farkla:
1) Zincir yerine bacağın içinden mil geçirilmiştir, bu mekanizma kulağa takılan küpenin büyüğüdür.
2) Küre şeklindeki pranga yerine silindir şeklinde torna, çark, tekerlek vardır. Okumaya devam et

7 Yorum

Filed under şey