Akrep (hayvancık): Müzmin Devirici — Işık Barış Fidaner

Astrolojik bedenin cinsel bölgesine yerleşen Akrep hayvancıklar arasında en cinsel olanı mıdır? Yoo, hiç de öyle değil.

Jameson’ın Freud’a, Žižek’in Lévi-Strauss’a atfettiği efsaneyi anımsayalım:

Yerli bir kabilenin inancına göre bütün rüyalar cinsel manalara gelir ama açık saçık cinsel rüyalar hariç, onlar başka manalara gelir.

Veya daha sinik bir versiyon isterseniz Oscar Wilde’ın sözünü anımsayalım:

İnsan hayatında herşey aslında cinsellikle ilgilidir, cinsellik hariç. O iktidarla ilgilidir.

Bunu biraz kabalaştırıp şöyle diyebiliriz:

Zodyaktaki bütün hayvancıklar sokulmayı sever, Akrep hariç. O sokmayı sever.

Toplum genelindeyse cinsellik yerine ekonomik sınıflar söz konusudur:

Toplumdaki bütün kesimler ekonomik sınıflara sokulabilir, sınıflar hariç. Onlar sizi sokar.

Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’daki sözünü anımsayalım:

Bugüne dek varolan bütün toplumların tarihi, sınıf mücadelelerinin tarihidir.

Ve bir ekleme yaparak genişletelim:

Sınıf mücadeleleri tarihi hariç. O bugünden sonra yok olacak toplumların tarihidir.

İnsanı sokunca iğnesini düşürüp ölüveren balarıları gibi Akrep insanı soktuğu zaman ölmez ama ölecekmiş gibi gözünü karartabilir. Bu da Mars’a eşlik eden Plüton’un etkisidir.

Bolşevik darbe tekniğini icat eden Troçki bir Akrep’ti. Bu darbe tekniği, resmi ideolojiyi temsil eden görünür iktidar organlarını es geçip sistemi temellendiren teknolojik atardamarları kesmeye dayanıyordu [1]. Müzmin devirici (“sürekli devrimci”) Troçki’nin sorunu insanın insanlığını (çünkü kendi insanlığını) ikrar edememesiydi:

İnsan nedir? Asla bitmiş ahenkli bir varlık değildir. Hayır, o epey tuhaf bir yaratıktır hâlâ. İnsan plansızca kendiliğinden evrimleşmiş bir hayvan olarak birçok çelişkiyi kendi üzerinde toplamıştır… İnsanın yeni “gelişmiş versiyon”unu üretmek, işte komünizmin önündeki görev budur… İnsan kendini bir hammadde veya en fazla montajlanmamış bir ürün saymalıdır ve şöyle demelidir: “Nihayet seni işleme sırası geldi sevgili homo sapiens, seninle işimiz var!” (Troçki’den alıntılayan Žižek, Kayıp Davaları Savunarak)

Belki de bu yüzden “ak sakallı dede” niyetine Troçki’nin rüyasına gelen Lenin (Boğa: Akrep’in zıt kutbu) ona bir doktora görünmesini tavsiye etmişti. Troçki bu rüyayı günlüğüne yazmış [2]:

Lenin bir ranzada uzanmış, ben de yanında ya ayaktayım ya oturuyorum, bilmem hangisi. Hastalığımla ilgili endişeli sorular soruyor bana. “Sinirlerin iyice yıpranmış, dinlenmen lazım…” Cevaben, her zamanki doğal Schwungkraft’ım (momentum) sayesinde çabucak toparlanırım diyorum, ama bu sefer sıkıntının kaynağı daha derin bazı süreçlermiş… “o zaman sen cidden (bu sözcüğü vurguladı) doktorlara danışmalısın (bir sürü isim)…”

☉: ♈︎ ♉︎ ♊︎ ♋︎ ♌︎ ♍︎ ♎︎ ♏︎ ♐︎ ♑︎ ♒︎ ♓︎

Işık Barış Fidaner doktoralı (Boğaziçi Üniversitesi) bir bilgisayar bilimcidir. Yersiz Şeyler‘in Admini, Žižekian Analysis’in Editörü, Görce Yazıları‘nın Küratörüdür. Twitter: @BarisFidaner

Notlar:

[1] Slavoj Žižek (2018) Güpegündüz Hırsız Gibi.

[2] Bkz “Yaşayan Ölü Lenin. Ekim’in 90. yıldönümü” Slavoj Žižek, “Ölü baba rüyası ve arzuyla geçinmek” Jacques Lacan

İmge kaynağı.