Romeo ve Jülyet: Montauklar ve Kabuletler — William Shakespeare

Jülyet balkona çıkar.

Romeo:
İşte hanımım, işte aşkım:
Aşkım olduğunu bilen hanımım!
Konuşsa da bir söz söylemez; şu işe bak!
Gözleri konuşuyor, cevap vereceğim.
Cüret ettim ama bana söylemiyor ki:
Gökyüzündeki en güzel iki yıldızın
İşleri varmış, yalvarırmış iki gözüne
Dönene dek yuvasında parıldasın diye
Ya göz gökte olaydı, yıldız da yüzünde?
Yanağının ışıltısından yıldızlar çekinirdi
Güneş lambayı çeker gibi; gözleri göğün
Havalı bölgelerinde öyle bir ışıldardı ki
Kuşlar günü geceyi şaşırıp şarkı söylerdi.
Baksana nasıl da koymuş yanağına elini!
Ah ben o eldeki eldiven olaydım bari,
Ah ki o yanağa dokunaydım sahi!

Jülyet:
Benim ben!

Romeo: (Konuştu.)
Bir kez daha söyleyin ışıklı meleğim, zira sizler
Öyle görkemlisiniz ki bu gece aklım başımda değil
Sanki gökyüzünün kanatlı bir habercisi gelmiş de
Faniler de meraklı gözlerini havalara dikmişler de
Meleğin nazarı fanilerin bakışıyla buluşmuş gibi,
Sanki tembelce şişinen bulutlara tırmanmış da
Havanın kucağında gökyüzüne yelken açmış gibi.

Jülyet:
Ah Romeo, Romeo, aklın nerede Romeo?
Babanı reddedesin ve ismini terk edesin;
İstemezsen yapma ama aşkım yeminlidir,
Ben de bir Kabulet olmayacağım artık.

Romeo: (Dinlemeye devam mı yoksa konuşam mı?)

Jülyet:
Tek düşmanım senin Babanın-Adıdır;
Sen kendinsin, Montauk değilsin ya.
Nedir bu Montauk? El değil ayak değil,
Kol değil surat değil, ne de diğer bir şey
Adamlarda bulunan. Başka bir ad oluversin!
Neymiş bu adlar? Gül dediğimiz o şeye
Başka bir ad versek hoş kokacaktı yine;
O halde Romeo’ya Romeo denmezse şayet
Kusursuzluğundan hiçbirşey kaybetmeyecek
Ünvan elden gidince. Romeo sal gitsin şu adı
Ve o adının yerine, ki sana ait bile değil,
Al benim tamamımı.

Romeo:
Senin sözüne güveniyorum.
Aşkım de bana, beni sil baştan vaftizle;
Romeo olmam bitmiştir bundan böyle.

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

5 Yorum

Filed under çeviri