Panoptikon’u Öldüren Newroz: Bir Oğuz Beyi — fıkra

Oğuz otururken düşman gelip atak yapmış. O hengamede Arzu Karı’nın oğlancığı düşmüş. Bir aslan götürüp kendi yuvasında beslemiş.

Yıllar sonra “dağda aslan postlu insan avlanıyor” diye haber uçmuş. Arzu Karı “belki benim oğlancığımdır” deyince “kim ola ki?” diye aslan yatağına varıp bakmışlar.

Sahiden de Arzu’nun oğlunu yerde ararken dağda bulup ovaya indirmişler. Bu muhteşem geri dönüşü büyük bir ziyafetle kutlamışlar. Pir Sultan Abdal gelip genç adama Newroz ismini takmış:

— Adını ben verdim, yaşını Allah versin!

Ama ne yaptılarsa Newroz oğlan ovayı beğenmeyip gene dağa kaçıyormuş. Aslan dilinde anlaşılmaz sözler sarfedip en alimane pirlerin dahi zihnini bulandırıyormuş. Sonunda “akıllı olsun!” diye Newroz oğulu bir adaya kapatmışlar.

Derken günlerden bir gün uzun paçalı hippi pantolonuyla dere kenarında puro tüttürerek dinlenen bir çobana peri kızları gelip çatmış:

— Dere gördüğün halde neden paçanı sıvamazsın ey gafil çoban! Bizi perişan eden bu emaneti sana veriyoruz. Perişanlık periliğin şanındandır ama bakalım sen bu canavarı nasıl zaptedeceksin! Puro sadece puro muymuş değil miymiş anlarsın şimdi!

Ve periler içinden tiktok tiktok sesleri gelen bir kutuyu çobanın kucağına bırakmışlar. Köylüler gelip kutunun her tarafını kurcalamış ama başlan gıçını bile zor tespit etmişler. Nihayet “kırmızı kabloyu mu yoksa mavi kabloyu mu kesicez?” derken kutudan tek gözlü bir bebe fırlamış:

— Nazar etme ne olur! Azar azar senin de olur!
— Hönk?
— Haset etme ne olur! Kıskan senin de olur!
— Bismillah! Sen de kimsin yumurcak!
— Selam dünyalı, ben Panoptikon, sanatın ve sanatçının dostuyum ama hizmetten hiç memnun kalmadım. Beni derhal müdürünüze götürün!

Bunu duyan köylüler Panoptikon’u hemen Arzu Karı’ya getirmişler. O da Panoptik bebişi bağrına basıp evlat edinmiş. Newroz oğlanla ikisi üvey kardeş olmuşlar.

Fakat gel zaman git zaman Panoptikon gitgide ve giderek kemirgenleşmiş. Karşısına çıkan herşeyin ve herkesin içini kemirmeye başlamış. Arzu Karı ne kadar uğraştıysa da (kendi deyişiyle) “sevgili Panoptikon”cuğunu zaptedememiş.

Sonunda kemirgen canavar ovadan dağa çıkmış, Newroz’un terk ettiği eski aslan yuvasına yerleşip eşkiya olmuş, köylülerden haraç toplamaya başlamış. Tabi artık oraya aslan yuvası demeye bin şahit istermiş çünkü Panoptikon çok pasaklı bir bireymiş.

Çaresiz köylülerin oğul ve kızlarını Panoptikon’a kurban verme noktasına geldiğini gören Newroz bir Oğuz beyi anası Arzu Karı’dan müsaade alıp olaylara sert müdahale etmiş ve Panoptik canavara ev baskını yapmış.

İçeri girdiğinde perilerle fingirdeşen canavar kahraman savaşçıya gafil avlanmış. Ne kadar af ve aman dilediyse de Newroz Panoptikon’un tek gözünü oyuvermiş. Oğuz elleri de rahat bir nefes almış.

Sonra Newroz’u gene adaya kapatıp arkasından şükran babında çiçek ve kartpostal göndermişler.

Son.

Herkesin arzusuna kimse karı şaman!

#NewrozPîrozBe

3 Yorum

Filed under kurgu, şey