2008 – Işık Barış Fidaner – Boğaziçi Üniversitesi
Bilmediğiniz bir dünyadaki bir yaratığın zihnine hapsolduğunuzu düşünün. Bu yaratık görüyor, duyuyor, yaşıyor, ama siz sadece onun zihninden geçenleri izleyebiliyorsunuz. Ayrıca siz bu yaratığın “içindeki ses” olarak iradesini yönetiyorsunuz, ne komut verirseniz onu yerine getiriyor. MUD işte böyle bir dünya. Ne bir renk, ne bir ses var, çevrenizle ilgili bütün algılayışınız hazır cümleler olarak size iletilmekte. Eylemleri de doğrudan değil, yönettiğiniz yaratığa emirler vererek gerçekleştirmektesiniz. İlk MUD geliştiricilerinden Richard Bartle, bir MUD’a dalmanın üç düzeyinden bahseder [1]. İlk aşama olan “avatar”, komutlarla yönettiğimiz bir yaratık gibi, sadece bizim emirlerimizi yerine getiren bir kukla, oyuncunun oyun dünyasındaki etkisini göstermesinin basit bir aracıdır. “Karakter” ise oyuncunun bir uzantısı, onu oyun dünyasında temsil eden bir kişiliktir. Karakter ile, avatarda olmayan duygusal bir bağ kurulur. “Persona” aşaması ise bu aracıların ortadan kalktığı, oyuncunun doğrudan kendisi olarak oyunun içine daldığı düzeyi ifade eder.
Okumaya devam et →