Birinci ölüm: Biyolojinin gerektirdiği ölüm.
İkinci ölüm: Öznenin huzur içinde ölmesi (yası tutulması), hesaplarının görülmesi, hatırasına dadanan simgesel borçların kapatılması.
İkinci ölüm mefhumuyla Wagner’in şu iddiasını yerli yerine oturtabiliriz: Kendi çöküşüne gönüllü olan Wotan trajedinin doruğuna varmıştır:
İnsanlık tarihinden öğrenmemiz gereken sadece budur: Kaçınılmaz olana gönüllü olmak ve bizzat onu yerine getirmek.

“Ey Yoldaşlar! İki gün sonra Marx retrodan çıkınca Kışlık Sarayı basıyoruz!”
Wagner’in bu isabetli formülü harfiyen okunmalıdır, getirdiği paradoksla birlikte: Eğer bir şey kendi içinde kaçınılmazsa, ona fiilen gönüllü olmamız ve onu gerçekleştirmeye çalışmamız neden gereksin ki? Okumaya devam et →