Tag Archives: Feraset

Feraset — çeviri derlemesi

untiSon versiyon: 12 Aralık 2022

Yazılar tek tek linklerden ya da kitabın etiket sayfasından (Feraset) okunabilir.

İçindekiler

Bu malumat beni çarptı: Dr Forsyth, Herr von Vorsicht, Feraset Efendi (Sigmund Freud, Maria Pierri)

Espritüel Hemseslenme: Çince Şiirsel Yazıda Tonik Kontrpuan (Jacques Lacan)

Psikoraliz (Divine Ryans: Wayne Johnston)

Özne analizde olsa olsa menüsünü düzenleyebilir (Jacques Lacan)

Çekiver perdeni (The Pigeon Detectives)

Astrolog Duası (Pamela Ann Frances Crane)

Helal o ya? Helal oya… (Leonard Cohen, Jeff Buckley)

Mezarif (Jeff Buckley)

Vay be… Ne gerçekti ama! (Jeff Buckley)

Son vedamız (Jeff Buckley)

Şarkı (Tracy K. Smith, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Bakmazken (June Jordan, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Beraber (Mikko Harvey, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Ben diye (Audre Lorde, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Hareket Şarkısı (Audre Lorde, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Sone (Bernadette Mayer, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Tereddüt Etme (Mary Oliver, çev. Zeynep Nur Ayanoğlu)

Yapma Kanat (hack//SIGN)

Dünya (hack//SIGN)

Takıntı (hack//SIGN)

Diğer kitaplar

预 : önceden, hazırlayarak

Yorum bırakın

Filed under çeviri, kitap

Psikoraliz — Divine Ryans: Wayne Johnston

Bir sabah salonda kahvaltı ederken monşarj asansörün alçalışını işittim ve beni beklediğini umduğum özel ikrama bakmaya gittim. Asansör zemininde yuvarlak gümüş tepsi, tepside de “Tuhafiyeci Tahsin” yazılı bir zarf vardı. Zarfı alıp içine bakınca bir not buldum: “Okuldan sonra yanıma gel, yangın merdiveninden.” Okumaya devam et

4 Yorum

Filed under çeviri

Tereddüt Etme — Mary Oliver

Umulmadık bir anda, aniden neşelenirsen
tereddüt etme. Teslim ol. O kadar çok hayat
çalınmış, o kadar şehir tarumar edilmiş ki…
Veya edilmek üzere. Bilge değiliz, nazik de
değiliz her zaman. Birçok şeyin yerine yenisi
konamıyor. Yine de hayatın içinde bir imkân Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Özne analizde olsa olsa menüsünü düzenleyebilir — Jacques Lacan

Dürtülerin açtıkları ağzı cebren doldursanız dahi onları doyuran şey gıda değildir, “damak zevki” denen şeydir [dimağ]. Kendisiyle karşılaşıp kendini tanıyan son kerte ağız dürtüsüdür, analitik deneyimde yaşanan da budur, sonuçta menü istemenin ötesine geçmez. O iş tabikide ağızla yapılır çünkü ağız doyumun temelidir. Ağızdan çıkan gene ağıza geri döner ve damak zevki adıyla bilinen haz dahilinde söndürülür… (s. 168)


Kendimi sana veriyorum, diyor hasta bir kez daha, ama ben yani bu kişilik hediyesi –diyor başkası– Amaninbov! Dışkı hediyesine dönüşüverdi nasıl olduysa – bu terim bizim tecrübemizde olmazsa olmazdır. Okumaya devam et

4 Yorum

Filed under çeviri

Sone — Bernadette Mayer

ufacık minicik bir şiir
kendi hâline bırakır hepimizi

hani burada değilsin ya
çıkıp gelme eve bir daha

gaddar isem sebebi
ölümün mükellef karayerleri Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Hareket Şarkısı — Audre Lorde

Boynunun arkasındaki kıvırcık saçı
çalıştım ezber ettim
gidiyordu benden uzağa
öfkeyi aşarak, hezimeti keza
hasreti öğreten yüzün akşam okullarında Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şiir

Espritüel Hemseslenme: Çince Şiirsel Yazıda Tonik Kontrpuan — Jacques Lacan

Hakikat insanları uyandırır mı yoksa uyutur mu? Hangi ses tonuyla söylendiğine bağlı. Sesli şiir okumak uyutucudur. Bu vesileyle François Cheng’in fikrini size ileteyim. Asıl adı Cheng Tai-tchen. Kültürümüzle kaynaşmak için François ismini öylece alıverdi, yoksa kendi sözüne sıkıca tutunmaktan vazgeçmiş değil.

O söz de şu: Çince Şiirsel Yazı (L’écriture poétique chinoise, Seuil). Bu kitaptaki tohumları almanızı çok isterim, özellikle de aramızdaki analistlerdenseniz. Okumaya devam et

4 Yorum

Filed under çeviri

Çekiver perdeni — The Pigeon Detectives

Bitti hem de öyle bitti ki
Çekiver perdeni de yaftalandır beni
Başlan gıça dönüverirsin gene şimdi

İnanmazsın biliyorum ama yemin ederim sahiden böyle!
İnanmazsın biliyorum eh o halde ben ne yapayım söyle? Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Son vedamız — Jeff Buckley

Bu son vedamız artık ha
Aşkımızın böyle ölüvermesi ne fena
Lakin bitti ve gidiyorum işte, duydun ya?
Neler neler kattığını bilemezsin hayatıma Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Vay be… Ne gerçekti ama! — Jeff Buckley

Canım hadi bu gece yatsam ya kanepende senin
Hatırlasam kumaş kokusunu şehirli sade elbisenin

Vay be… Ne gerçekti ama! Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şarkı