Psikanaliz deneyimi, kendi suretinde insanı yoğuran kanun olan Sözün buyruğunu, insanda bir kez daha keşfetmiştir. Psikanaliz dildeki şiir işlevini kullanarak insanın arzusuna simgesel dolayım katar. Bu yaşantı sayesinde nihayet anlarsınız ki onun etkilerinden oluşan gerçekliğin tamamı konuşma ihsanında/hediyesinde yatar; zira gerçekliğin tamamı insana bu hediye yoluyla gelmiştir ve insan da aynı hediyenin eylemini sürdürerek gerçekliği devam ettirir. Okumaya devam et
Tag Archives: Jacques Lacan
Talep ağızdan gelir ve anasının bağrı parantezine girer — Jacques Lacan
Arzunun mecaz-ı mürsel nesnesi, her nesnede öznenin kendini kaybettiği o seçmece küçük a‘yı temsil eder; bu nesne mecaz ile doğduğu zaman, özneyi ikame ettiği zaman, özne talepte atlandığı zaman, iz bırakmadan bayıldığı zaman…
$ (üstü çizili / engelli / bölünmüş özne)
…o öznenin imleyenini açığa vurmuş oluruz, ona adını vermiş oluruz: İyi nesne, annenin memesi, mamilla. İşte bu mecaz öznenin talebinde dile gelen bütün özdeşimleri tutar: Talep ağızdan gelir ve anasının bağrı parantezine girer. Okumaya devam et
Filed under çeviri
Anlamsızı (ab-sens) — Jacques Lacan
Freud’un bizi soktuğu yolda anlamsızı cinsiyeti adlandırır: Bu anlamcinssiz iyice şiştikçe açımlanan topolojiyi sözler kararlaştırır.
Freud nous met sur la voie de ce que l’ab-sens désigne le sexe : c’est à la gonfle de ce sens-absexe qu’une topologie se déploie où c’est le mot qui tranche.
Mektubaşka: Teklifimi benden esirgemeni rica ediyorum — Jacques Lacan
Mektubaşka? İşte tipik bir örnek:
Teklifimi benden esirgemeni rica ediyorum.
Burada duralım, Okumaya devam et
Semptomda ve otomatizmde olmazlık — Jacques Lacan
Her an, her saniye, bilinçdışınız oldukça, gereklinin gereksindiği olmazlığı temellendiren gösterimi yerine getiriyorsunuz. Okumaya devam et
1 özünde olmazlığın imleyenidir — Jacques Lacan
Frege kavramın kavrayışının boşluğuna varır, hiçbir nesneyi içermeyen kavrama varır. O kavram hiçlik kavramı değildir –bir kavramdır sonuçta–, olmazlık kavramıdır (inexistence). Hiçlik sandığı şeyi düşünerek yapar bunu, sayısı 0’a eşit olan kavramı “x x’ten farklıdır” yani “x ≠ x” yani “x kendinden farklıdır” diye tanımlayabileceğini zanneder. Okumaya devam et
Birerlik vardır! Yad’lun! — Jacques Lacan
Birerlik vardır! Yad’lun! (Il y a de l’Un)
Oyalanıyorum çünkü size bu inanılmaz şeyin neden önemli olduğunu anlatacağım. Netleştirilecek konu budur.
Bu Bir’i sahiden irdelemeye kalkıştığınız anda, dönüşür, parçalanır gibi olur. Onu tamsayılar dizisinden başka bir şeye bağlamanız imkansızdır, o da bu Bir’den başka bir şey değildir. Okumaya devam et
Laf sal atası! Psikozda Nam-ı Pir defterden silinmiştir — Jacques Lacan
Öyle bir koşul düşünün ki Nam-ı Pir‘in çağrılmasını özne konumunda yanıtlayan şey gerçek babanın noksanlığı olmasın da –bu noksanlık imleyenin mevcudiyetine çok uygundur– imleyenin noksanlığı olsun…
Verwerfung‘a imleyenin “defterden silinmesi” diyeceğim (foreclosure). Nam-ı Pir‘in çağrılmasını –nasılını göreceğiz– Ötekideki saf ve yalın bir delik yanıtlayabilir; mecaz etkisi noksan olduğu için fallik imletimde ona tekabül eden bir delik daha açılacaktır… Okumaya devam et
Cansev cinsdışıdır — Jacques Lacan
Edilgen şeye ‘madde’ diyen, onu canlandıran faile de ‘biçim’ diyen [Aristocu] kaba tezatlıktan yine de muğlak bir şeylerin günümüze kalması ilginçtir: Burada fail a ile canlandırır… neyi? Hiç! Başkasını kendi canı yapar…
Kadın, keyfiyeti kökten Başka olduğu ölçüde, antik spekülasyonlardan –erkeğin iyiliğinin ifadesinden ibaret oldukları besbellidir– yola çıkarak söylenebilecek herşeyden daha yakındır Tanrıya… Okumaya devam et
Bir başkası olsa(ydı), o olmaz(sa)/gerekir(di) — Jacques Lacan
Faydacılığın şundan başka hiçbir anlamı yoktur: Eski sözcüklerin gördükleri işlevleri düşünmeliyiz, bizim için hâlâ gördükleri işlevleri düşünmeliyiz. İşte o kadar. Sözcükleri kullanınca başımıza gelenlere şaşırmamalıyız.
Peki sözcükler ne diye kullanılır? Olması gereken keyfiyet olabilsin diye kullanılır. Okumaya devam et