Gün ortası, ah canımı verirdim su içmek için
Dokuz yıl kadar bükmüş belimi
Güneş yok büyücünün gölgesinde
Bak nasıl süzülüyor, havadan da hafif!
Ah onun yüzünü gördüm!
Nerde senin yıldızın?
Uzak mı, uzak mı, uzak mı?
Ne zaman çıkarız?
İnanıyorum, evet, inanıyorum
Sıcakta yağmur altında
Kamçılar ve zincirlerle
Onun uçuşunu görmek için
Çok ölenler olur
Taştan bir kule inşa ederiz
Etimizle kemiğimizle
Sırf uçuşunu görelim diye
Nedendir bilmeyiz
Şimdi nereye gideriz?
Sıcak rüzgar, çölü hızla kateder
Vaktimizin geldiğini hissederiz
Dünya döner, biz onun hayalini toparlarız
Taştan kule onu dosdoğru göğe çıkaracak
Ah onun yüzünü gördüm!
Nerde senin yıldızın?
Uzak mı, uzak mı, uzak mı?
Ne zaman çıkarız?
Hey, inanıyorum, inanıyorum
Sıcakta yağmur altında
Kamçılar ve zincirlerle
Sırf uçuşunu görmek için
Çok fazla ölen olur
Taştan kuleyi inşa ederiz
Etimizle kemiğimizle
Onun uçuşunu görelim diye
Ama nedendir bilmeyiz
Ya şimdi nereye gideriz?
Tüm gözler büyücünün çehresine çevrilir
Tırmanırken o dünyanın tepesine
Çıt çıkarmadan yere düşer yükseleceğine
Zaman donup kalır, ve kumlarda kan vardır
Ah onun yüzünü gördüm!
Nerdeydi senin yıldızın?
Uzak mıydı, uzak mıydı?
Ne zaman çıkmıştık?
İnandık, inandık, inandık
Sıcak ve yağmurda
Kırbaç ve zincirlerle
Uçtuğunu görmek için
Çok ölenler oldu
Taştan kule inşa ettik
Etimizle kemiğimizle
Uçtuğunu görmek için
Ama neden
O kadar yağmurda
Hep o zincirlerle
Bunca ölen oldu
Sırf uçtuğunu görmek için
Bak etime kemiğime
İşte bak, bak, bak, bak,
Bak taştan kulesine
Yükselen gökkuşağını görüyorum
İşte bak ufukta
Ve eve dönüyorum, eve dönüyorum, eve dönüyorum
Zaman donup kaldı
İrademi bana geri verdi
Ah ah ah ah
Dönüyorum
Eve dönüyorum
Gözlerim kanıyor
Kalbim de gider burdan
Evinde değil ki
Evinde değil ki
Ah
Beni geri götür
İrademi bana geri verdi
Ah ah ah ah
Dönüyorum
Eve dönüyorum
Gözlerim kanıyor
Kalbim de gider burdan
Evinde değil ki
Evinde değil ki
Ah
Beni geri götür, beni geri götür
Evime geri götür ah ah ah
Okumaya devam et →