Tag Archives: Sigmund Freud

Mahpusun Rüyası — Sigmund Freud, Moritz von Schwind

mahpusun-ruyasi

Münih Schack Galerisi’nde sergilenen bu resmiyle Schwind rüyaların hakim durumdan nasıl türediğini çok iyi kavradığını gösterir. ‘Mahpusun Rüyası’ adlı bu eserde tabi ki mahpusun kaçışı sahnelenmiştir. Rüyadaki firar hattı pencereden geçiyorsa tam da o noktadan hücreye giren ışık uyaranıyla mahpusun uykusu bölündüğü içindir. Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, resim

Yok sağol değmez — Sigmund Freud

(öncesi: Has-et: Ben onu bilmem, terbiyesizleşme!)

İşte aynı hastadan masum bir rüya daha, öncekinin eşleniği:

Kocası kadına sormuş:
— Sence piyanoyu akort ettirmek gerekmez mi?
O da yanıt vermiş:
— Yok değmez, zaten çekiçler bakım istiyor.

Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri

Umman Hissinin İmkansız Teşhissiyatı — Sigmund Freud

İnsanların genelde fol/aldanımlı kıstaslarla hareket ettiği izlenimine kapılırsınız ister istemez: Güç, sükse ve para peşindedirler, bunları edinenlere hayran olurlar ve hayatta sahiden değerli ne varsa küçümserler. Gerçi bu tip genellemeler tehlikelidir çünkü insanların dünyasını ve manevi hayatını renklendiren alkımları size unutturabilir. Kimileri vardır ki çağdaşlarının hürmetine haiz oldukları halde geniş yığınların maksat ve ülkülerine pek yabancı vasıf ve başarılarla yücelmişlerdir. O üstün kişilikleri ikrar ve takdir edebilenlerin epey azınlıkta kaldığını ve ezici çoğunluğun onları hiç umursamadığını varsaymak kolay gelebilse de insanların çoksesli arzuları ve fikir-zikir uyuşmazlıkları böylesi hükümleri ertelememize müsaade eder.

İşte o istisnai kişilerden biri [Romain Rolland] mektuplarında kendisini dostum saymaktadır. Dinin yanılsama olduğunu anlatan kitapçığımı ona gönderdim; o ise dine ilişkin hükmüme tamamen katılmakla birlikte dinsel hissiyatın asıl kaynağının hakkını veremeyişime üzüldüğünü bildirdi. Ona kalırsa bu kaynak onda hiç eksik olmayan değişik bir hismiş, aynı hissiyat birçok başka kişide de teşhis edilmiş ve hatta milyonlarca insan onu teyit edebilirmiş. Dediğine göre ‘ezeliyet/ebediyet’ hissiymiş o, ilelebet, ilanihaye, sınırsızmış: ‘ummansı’ymış. Öznel bir olgudan ibaret olan bu umman hissi insanı imana getirecek hiçbir kişisel ölümsüzlük taahhütü barındırmasa da, o kaynaktan gelen dinsel enerjiye el koyan çeşitli Kiliseler veya dindarlık sistemlerinin bu hissi şu veya bu kanala akıtıp tükettikleri kesindir. Dostuma göre sadece bu umman hissi temelinde bile insan hakkını vererek dinibütün olabilir, o yanılsamalı imanların hiçbirine hak vermesine gerek kalmadan. Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri

Anna Fğoyd, çilekleğğğ, dağ çilekleğiii! — Sigmund Freud

Küçük çocukların gördükleri rüyalarda hüsnükuruntular sıklıkla yalın halde oldukları için yetişkinlerin gördükleri rüyalar kadar ilginç olmayabilirler. Bu tip rüyalar çözümlenecek bir problem sunmasa da rüyaların özünde ve tabiatları gereği hüsnükuruntu temsilleri olduğunu ispatlamamız bakımından büyük bir önem taşırlar. Kendi çocuklarımdan böylesi birkaç rüya toplayabildim…

Eğer uyuyan bir bebeğin sayıklaması rüya kapsamına girerse size arşivimdeki en minnak bebeğin rüyasını anlatayım: Okumaya devam et

8 Yorum

Filed under çeviri

Kendisine sadece puro içiyorum — Sigmund Freud

Takipçilerime hasta muamelesi yaptığımı öne sürdünüz, oysa halin böyle olmadığı besbellidir…

Biz analizciler geleneksel olarak katiyen nevrozlarımızdan dolayı birbirimizi utandırmayız.

Ammavelakin aramızda öyle biri var ki anormal davranırken “normalim!” diye bağırıp çağırmasına bakılırsa hastalığını içgöremez olduğu anlaşılmaktadır.

Bu haseple şahsi münasebetimizi tamamen kesmeyi öneririm…

Sigmund Freud, 1913 Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri

Hulusi nasıl yoğun! Halüsinasyon: Rüyalarda uyarılma geriye doğru taşınır — Sigmund Freud

Halüsinatif rüyada olan bitenler ancak şöyle tarif edilir: Uyarılma geriye doğru taşınır. Ruhsal aygıtın motor uçlarına iletilmek yerine uyaranlar duyargalara doğru taşınarak nihayet algı sistemine varırlar. Uyanıkken bilinçdışından kaynaklanan ruhsal süreçlere ‘ilerlemeci’ diyorsak o halde rüyaların ‘gerilemeci’ karakterinden söz etmeliyiz.

Bu gerileme elbette ki rüya sürecini oluşturan psikolojik öğeler arasındadır ama unutmayalım ki o hareket sadece rüyalarda vuku bulmaz. Hatırlama gayreti gibi bazı normal düşünce süreçleri de ruhsal aygıtta yürüttükleri karmaşık fikrediş eylemlerini rafa kaldırıp onların altında yatan bellek-izlerinin hammaddesine doğru geri geri gidebilirler. Gerçi eğer uyanıksanız bu gerileme hareketi hiçbir zaman bellek imgelerinin ötesine uzanmayacaktır, algı imgelerinin halüsinatif dirilişine yol açamayacaktır. Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri

Süleyman Rahatçıgil’in yanına oturdum ve bana dengi gibi davrandı, gayet yerlişçe — Sigmund Freud

Ve Allah bana altın kapıyı nasıl açacaksa öyle, Hekimim, Süleyman Rahatçıgil’in yanına oturdum ve bana dengi gibi davrandı, gayet yerlişçe. (Ceylan Sümbüle) [*]

Bu şakanın ‘tekniği’ nasıldır? İletilen düşünce hangi işlemden geçmiştir de bizi böylesine yürekten güldürebilir? İki işlemden geçmiştir. Öncelikle ciddi bir kısaltma olur. Şakanın ilettiği düşüncenin tam ifadesi için ‘R bana dengi gibi davrandı, gayet yerlice’ dedikten sonra en azından şunu da eklemeliyiz: ‘tabi bir işadamına yakışacak şekilde’. Gerçi bunlar da şakayı açıklamaya yetmez.

Şair mesajı çok daha kısa tutar: ‘R bana dengi gibi davrandı, gayet yerlişçe.’ Şakada birinci cümledeki yerlice davranışa ikinci cümlenin getirdiği kısıtlama gözden kaybolmuştur. Okumaya devam et

6 Yorum

Filed under çeviri

Bu malumat beni çarptı: Dr Forsyth, Herr von Vorsicht, Feraset Efendi — Sigmund Freud, Maria Pierri

1919’da bir güz sabahı 10:45 civarında Londralı ziyaretçim Dr David Forsyth ben bir hastayla uğraşırken odaya girip kartvizitini bıraktı… Sadece onu karşılayıp randevu verecek kadar vakit ayırabildim. Bu ziyaret benim için önemliydi çünkü savaş yıllarında tecrit olmamın ardından bana iyi günlerin gelişini müjdeleyen ilk yabancı o oluyordu. (Sigmund Freud, Otuzuncu Ders: Rüyalar ve Okültizm, Psikanalize Giriş: Yeni Dersler, 1933)

Okumaya devam et

4 Yorum

Filed under çeviri

Histerik semptomlar aşırı-belirlenmiştir (overdetermined, Überdeterminiert) — Sigmund Freud

İnfantil sahnelerin belirleyici gücü bazen o kadar saklı kalır ki yüzeysel analizlerde ister istemez gözden kaçar.

Böyle vakalarda belirli bir semptomun açıklamasını sonraki sahnelerden birinin içeriğinde bulduğumuzu farzederiz – ta ki çalışmalarımız sonucunda infantil sahnelerden birinde aynı içerikle karşılaşana dek. Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under çeviri

Bu çocuktan psikolmaz! Bak baba psikoldum! — Sigmund Freud

Yedi sekiz yaşındayken evde yaşadığım bir sahne çok net hatırımdadır. Bir akşam uykuya yatmadan önce anababamın yatak odasına gelip kalenderliğe yaraşır kuralları boşvermek suretiyle tabiatın çağrısına riayet etmiştim [ç.n. odanın ortasına işemiş]. Babam beni azarlarken ağzından şu sözler döküldü:

Bu çocuktan psikolmaz!
Aus dem Buben wird nichts werden.

Bu sözler azmime ağır bir darbe vurmuş olmalı ki bugün hâlâ gördüğüm rüyalar o sahneye atıflar içeriyor ve her seferinde elde ettiğim başarıların bir kez daha listesini çıkarıyor, sanki ona şöyle cevap vermek istiyorum:

Bak baba psikoldum!
Siehst du, ich bin doch etwas geworden.

Düşlerin Yorumu’ndan

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

Bkz “Psikoluş uzmanı Psikolog”, “Hepimiz Psikanılıyız, Bilinçdışı Budur”

7 Yorum

Filed under çeviri