Nümes hakkında ne dediler?

Bilgisayar mühendisliği hocası Cem Say şöyle dedi:

Nümerik Esintiler, bir radyo programı. (YouTube’da bulabilirsiniz.) “Odanızı saracak 0 ve 1’ler / İşte başlıyor Nümerik Esintiler!” jingle’ıyla açılan her bölümde Özne Bilendam adındaki sunucunun kısaca tanıttığı (tümü orijinal) 10 şarkı dinliyoruz. Her bölümün (çoğu en az bir robot barındıran) özgün bir kapak resmi de var.

Nümerik Esintiler, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunu çok yönlü düşünür Işık Barış Fidaner’in eseri. Programın tamamını Fidaner üretiyor. Kapak resimlerini Bing’e yaptırıyor. “Sunucu Özne Bilendam” diye bir insan yok; onun sesi Lovo yazılımından çıkıyor. Şarkı sözlerinin çoğu Fidaner’in blog yazılarıyla beslenen ChatGPT’nin imzasını taşıyor. Şarkıların kendileri (Fidaner’in deyimiyle “verdiğiniz güftelere eldiven gibi oturan beste ve sözlü icra”lar) dinlediğimde aklımı başımdan alan Suno programının işi. ChatGPT ve Suno’yu böyle yaratıcı işler için kullanmak büyük bir ustalık gerektiriyor. Fidaner şimdiye dek gördüğüm en çarpıcı “yapay zekâ sanatı” ürünlerinden birini ortaya koymayı başarmış. Elbette bunların ardında sanatçının bize “söylemeye çalıştığı” şeyler de var; “sahneden.net” sitesindeki röportajını okumanızı öneriyorum. Fidaner “Yersiz Şeyler” başlıklı blogunda Ersin Özbükey’in “Işık Barış Fidaner’in İddialarına Yanıt: Gerçekçi Ütopyalar mı, Hayal Kırıklıkları mı?” başlıklı yazısı gibi “karşıt görüş”lere de yer vermekten çekinmiyor. (Tahmin edebileceğiniz gibi bu yazı da ChatGPT ürünü.)

Nümerik Esintiler külliyatını övmeye doyabileceğimi sanmıyorum. En hoşuma giden parçalar arasında güftesi ChatGPT’ye ‘“İyi ki varsınız hocam sosyal medyanızdan çok yararlanıyoruz yazılarınızı hiç kaçırmıyoruz her konuşmanızı pürdikkat dinliyoruz yalnız bu son yazınıza katılmıyorum hocam teessüf ediyorum” konulu dramatik şiir yaz!’ istemiyle ürettirilen (Anatolian Heavy Metal tarzındaki) “Hocamıza”, sayısalcı-sözelci ikilemini notalara döken “Sayısalcı Yürür” ve “Sözelci Adım Adım Yürür” ile “New York, New York”tan yola çıkan “İstanbul, İstanbul” var. “Sanat” bu değilse nedir, bilmiyorum…