Kapitalist üretimin yapıtaşı “emek-gücünün satılması” yoluyla bir çabanın angaje edilmesi işlemidir [1]. Satıştan önce emek-gücü bir töz olarak mevcut değildir, satış anında bir “kaynak” (resource) olarak simgelenir ve o anda kapitalist dünyada belirir [2]. CV bu simgesel kaynağa delalet eden öyküdür.
Çabanın angaje edilmesi hayatı oluşturan yetki-beden kompleksleri alanında gerçekleşir [3]. “Emek-gücünün satılması” yetkilenme ile bedenlenmeyi birbirinden ayırmanın özgül bir yoludur [4]: Patron yetkilenmeyi üstlenir, işçi bedenlenmeyi üstlenir. Patron yetkilenmenin zemini olarak gerek duyduğu iradeyi işçiden alıp yönetir, işçi ise bedenlenmenin zemini olarak gerek duyduğu sistemi patrondan alır ve idare eder. Böylece patronun yetki-sistemi ile işçinin irade-bedeni arasında bir tür eşyaşam (simbiyoz) kurulur [5].