Tag Archives: Doksanların Rüyası

Doksanların Rüyası — çeviri derlemesi

doksanlarin-ruyasi-kapak(55 sayfa — PDFLaTeX)

İçindekiler

Doksanların rüyası Portland’da hayatta!

Benim duyduğumu sen de duyuyor musun? (Noel şarkısı)

Sana Ayna Olacağım (Velvet Underground)

Küçük Davulcu Oğlan (Katherine Kennicott Davis )

Yağmurlu bir gün daha (Deep Purple)

Şenando (Anonim)

Soluk (The Prodigy)

Kusursuz yabancılar (Deep Purple)

İstanbul (Konstantiniyye değil) (They Might Be Giants)

Kıskanç aşık (Rainbow)

Duruşma (Pink Floyd)

Marş (Leonard Cohen)

Miras (Gone Jackals)

Başa çıkacağız (Joan Baez)

Dr. Rachel Owen (1968-2016)

Hayat Tuhaftır (T. Rex)

Jüpiter (The Presidents Of The United States Of America)

Jüpiter (The Futureheads)

Işıkta Yaşarız (The Futureheads)

Küçük Eyfel (Pixies)

Dinle, Öğren, Okumaya Devam (Deep Purple)

Mevsimler Değişimi (Dream Theater)

Diğer kitaplar

2 Yorum

Filed under çeviri, kitap, şarkı

Jüpiter — The Futureheads

Hayat seni çaresizliğe boğduğunda
İnanmalısın dışarıda iyi şeyler olduğuna
Hiç düşman yoktur orada
Sen de özgürsün

İlk sekiz bin kilometre geçilmesi en zor evre
Otomatik pilot devreye girer sonra yolculuğun hatırına
İmkânsızdır seni bozmak
İmkânsızdır seni altetmek

İşin ya da araban değilsin sen
Bir yıldızsın sen
Küçük kalır Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Küçük kalır Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Gördüklerin ya da bildiklerin değilsin sen
Ağır bir yüksün, bırak düşsün, bırak düşsün
Düşsün ve sal gitsin
Sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin
Sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin

Bilmeni isterim ki uzayda hiç mücadele yoktur
Hayatı zarifçe yaşamamızın önünde hiç engel yoktur
İmkânsızdır bizi takip etmek
İmkânsızdır bizi yerimizden etmek

İşin ya da araban değilsin sen
Bir yıldızsın sen
Küçük kalır Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Küçük kalır Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Gördüklerin ya da bildiklerin değilsin sen
Ağır bir yüksün, bırak düşsün, bırak düşsün
Düşsün ve sal gitsin
Sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin
Sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin, sal gitsin

İnanmıyorsun Jüpiter olduğuna
İnanmıyorsun hiçbir şey olduğuna
Yamulmuyorsam sence de ben haklıyım
Tek tek sayıldı yüzüme düşen gözyaşlarım

Her zaman vardır bir şaşırtı daha
Göklerle sınırlanmış olduğunda
Bir tane daha

Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter

Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter
Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter, Jüpiter

Okumaya devam et

5 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Jüpiter — The Presidents Of The United States Of America

Sonda geçir koca kasırganın içinden
Milyon tane molekül ısıtsın da bir yıldız doğsun, hmmm
Ve bu yıldızın oğulları, kızları da olsun
Kiminde su var kiminde su yok
Kimi soğuk kimi daha sıcak

Astronotu fırlatırız gazların içinden
Elimizden geldiğince koruruz küçük kıçlarını
Geri gelsin yanımızdan geçip gitmesin hayır

Bulutun içinden selamlar
Parçacık parçalayıcı son sürat
Hem de kokuyor ve gürültülü
Jüpiter Jüpiter koca duruk top
Jüpiter Jüpiter yor yor yörünge
Jüpiter Jüpiter gaz kütlesi sürüngen
Jüpiter Jüpiter saf saf saf saf gezegen
Saf bir gezegen
Saf bir gezegen
Saf bir gezegen

Kusursuz bir mekanda uçar gelir
Milyarlarca dünya kadar keşif gelir
Ya da bilmem belki uzay benzincisidir
Yüzeyin altında derinlerden
Minik hayat biçimleri giderek sinirlenir
Sakın canımızı yakmasın çamurlu yerde yürürken
Karargâhla irtibatımızı kaybetmişiz
Bu yerin karanlık yüzünde
Lütfen bize insan ırkı gönderiniz
Boş uzayı doldurmak üzere

Jüpiter Jüpiter koca duruk top
Jüpiter Jüpiter yor yor yörünge
Jüpiter Jüpiter gaz kütlesi sürüngen
Jüpiter Jüpiter saf saf saf saf gezegen
Saf bir gezegen
Saf bir gezegen
Saf bir gezegen, ya…

(Jupiter)

jupiter

(Voyager 1, 3 Mart 1979)

Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Hayat Tuhaftır — T. Rex

Tuhaf, hayat tuhaf, hayat tuhaftır,
Ah hayat tuhaftır.

Tanrım, hayat tuhaftır,
İnsanlar gelir, insanlar gider,
Kimisi hızlı geçer, kimisi yavaş geçer,
Hayır, hayır, hayır.

Tanrım, hayat iyidir,
Kimisi şişmandır, kimisi zayıftır,
Kimisi nasılsın diye sormaz ki,
Hayır, hayır, hayır.

Tuhaf, hayat tuhaf, hayat tuhaftır,
Ah hayat tuhaftır.

Tanrım, hayat tuhaftır,
Kimisi hızlıdır, kimisi yavaştır,
Kimisi inanır, ben bilmiyorum ki,
Hayır, hayır, hayır.

Tuhaf, hayat tuhaf, hayat tuhaftır,
Ah hayatım tuhaftır.

Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Şenando — Anonim

Şenando özlüyorum seni
Geç seni gür akan nehir
Şenando özlüyorum seni
Geçip gitmem gerek benim
Koca Misuri’nin öte yanına

Şenando seviyorum kızını
Geç seni gür akan nehir
Aşardım özgür suyunu kızın için
Geçip gitmem gerek benim
Koca Misuri’nin öte yanına

Yedi sene olmuş seni göreliberi
Duyalıberi seni gür akan nehir
Yedi sene olmuş seni göreliberi
Geçip gitmemiz gerek bizim
Koca Misuri’nin öte yanına

Şenando özlüyorum seni
Ve sesini, gür akan nehir
Şenando özlüyorum seni
Geçip gitmemiz gerek bizim
Koca Misuri’nin öte yanına

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

https://en.wikipedia.org/wiki/Oh_Shenandoah

2 Yorum

Filed under çeviri, şarkı, şiir

Dr. Rachel Owen (1968-2016)

19 Aralık 2016 — pmb.ox.ac.uk

Kolej büyük bir üzüntüyle Dr. Rachel Owen’ın ölümünü kaydeder. Owen Pembroke İtalyanca bölümünde hocaydı.

Dr. Owen uluslararası çapta tanınmış bir sanatçıydı –fotoğrafçılık ve baskıcılığı bileştiriyordu– ve aynı zamanda ortaçağ İtalyan literatüründe araştırmacıydı. Hoca olarak Pembroke finalcilerine Dante’nin İlahi Güldürü’sünü İtalyanca öğretirdi.

Dr. Owen’ın sanat ve literatüre yönelen koşut tutkusu, İtalyanca ve Güzel Sanatlar çalıştığı Exeter’deki üniversite yıllarından beri vardı. Sonra Londra’ya taşınarak Royal Holloway’de Dante’nin İlahi Güldürü’sünün ilk el yazmalarındaki illüstrasyonlar üstüne bir PhD yapmıştı.

Pembroke’taki öğrencileri her yıl Bodleian Kütüphanesi’nde bulunan İlahi Güldürü el yazmalarında rehberli tur yapmanın haz ve ayrıcalığını yaşadılar.

Geçen yıl kanserle kötüleşen sağlığına rağmen öğretmeye devam etmek istedi, ve son Michaelmas döneminin bitimine kadar da bunu yaptı. 48 yaşındaydı ve ardında bir oğul, Noah, ve bir kız, Agnes, kaldı, 15 ve 12 yaşında. [ç.n. Babaları Thom Yorke imiş.]

Son sanatsal yapımlarından birisi Dante’nin İlahi Güldürü’sünün ilk kitabındaki Cantos’tan esinlenen bir baskı dizisiydi. Baskılar Pembroke JCR Sanat Galerisinde Trinity dönemi boyunca sergilenecektir.

Rachel Owen, 18 Aralık Pazar günü öldü.

tmp_11062-rachel_1280x960_0-2043939165

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

2 Yorum

Filed under çeviri

Başa çıkacağız — Joan Baez

Başa çıkacağız,
Başa çıkacağız,
Başa çıkacağız, bir gün.

Ah, kalbimde derinden
İnanıyorum ki
Başa çıkacağız, bir gün.

El ele yürüyeceğiz,
El ele yürüyeceğiz,
El ele yürüyeceğiz, bir gün.

Ah, kalbimde derinden
İnanıyorum ki
Başa çıkacağız, bir gün.

Barış içinde yaşayacağız,
Barış içinde yaşayacağız,
Barış içinde yaşayacağız, bir gün.

Ah, kalbimde derinden
İnanıyorum ki
Başa çıkacağız, bir gün.

Hepimiz özgür olacağız,
Hepimiz özgür olacağız,
Hepimiz özgür olacağız, bir gün.

Ah, kalbimde derinden
İnanıyorum ki
Başa çıkacağız, bir gün.

Yoktur korkumuz,
Yoktur korkumuz,
Yoktur korkumuz, bugün.

Ah, kalbimde derinden
İnanıyorum ki
Başa çıkacağız, bir gün.

Başa çıkacağız,
Başa çıkacağız,
Başa çıkacağız, bir gün.

Ah, kalbimde derinden
İnanıyorum ki
Başa çıkacağız, bir gün.

Okumaya devam et

3 Yorum

Filed under çeviri, şarkı

Kıskanç aşık — Rainbow

Kayıp ve yalnız, güneş buluta girince
Dışarıda otoyolda, koş koşabildiğince
Soğuk boş geceler, şeytanlar zihnimde
Bir şey olmuş bana, canım sen ne dedin de?

Ve zordur kabullenmesi
Kıskanç aşık olduğunu herkes gibi
Çok ağır gelir düşününce
Kıskanç aşık olduğunu sahiden de
Ah kız, istemem, olmasın başkası

Gölgesi kızıl, yeşildir gözleri
Bekletiyor beni, yok arada birisi
Soru sorma ki sana yalan söylemeyeyim
Sen devam et zannetmeye cennette olduğunu

Ve zordur kabullenmesi
Kıskanç aşık olduğunu herkes gibi
Korkmuş muyum sana göre?
Bu işler böyleymiş, demek öyle!

Gündüzleri hep aynı, yüzler ve adlar
Oyuna devam ediyorum ama daha ne kadar?
Ben de gece uğruna yaşıyorum, tuz ve ışıklar
Seni hemen sevmeliyim yoksa yarın onlar…

Valla zordur yüzleşmesi
Kıskanç aşık bulamaz senin gibisini
Ve derler ki hayat böyle işte
Kıskanç aşıklarda bulunmaz benim gibisi

Kıskanç aşığım ben
Kıskanç aşık
Gerekmez hiç, gerekmez hiç
Gerekmez hiç başkası
Kıskanç aşık, evet
Kıskanç aşık, ah
Kıskanç aşık

Okumaya devam et

1 Yorum

Filed under şarkı

Miras — Gone Jackals

Aralık ’61
Babamın ücreti hafif
Maaşı gene aynıyken
Dördümüz güzel uyurduk

Sen de şimdi artık
Aynı kuyudan su içeceksen
Şansının yaver gitmesi lazım
Dolaplı otelde yatak bulmak için

Miras mıdır böyle
Az verip fazlasını
Almak?
Böyle miras nice
İyi adamları
Dize getirir

“Büyük toplum”un
Fena beton kafesi
Ölü ve boş yatar şimdi –
Yağmur girmez en azından

Bütün köşeler kırılmıştır
Çatlaklar açılır ve yakınlaşır
Biraz nakit birikmiş dediler
Ama nereye gittiği net değil

Bu kez kim düşecek bilmem
Hiçbir şey bilmiyorum artık
Geleceğin mirası
Catafalque‘ta yatar
Tecil edilmeyi bekler

Hep inandım ki bir adam düştüğünde
Onu kaldırmak için elinden geleni yaparsın
Ama nasıl damlayacak iyilik sütü
Hortumlanıp bardak aldatılırken?

Okumaya devam et

2 Yorum

Filed under çeviri, şarkı, şey

Benim duyduğumu sen de duyuyor musun? — Noel şarkısı

Gece rüzgarı dedi ki küçük kuzuya:
Benim gördüğümü sen de görüyor musun?
Yukarıda gökyüzünde, küçük kuzu,
Benim gördüğümü sen de görüyor musun?
Yıldız, bir yıldız oynar gece karanlığında
Uçurtma gibi upuzun kuyruğuyla
Uçurtma gibi upuzun kuyruğuyla

Küçük kuzu dedi ki çoban çocuğa:
Benim duyduğumu sen de duyuyor musun?
Gökyüzünde çınlıyor, çoban çocuk,
Benim duyduğumu sen de duyuyor musun?
Şarkı, bir şarkı ağaçların tepesinde
Deniz gibi kocaman sesiyle
Deniz gibi kocaman sesiyle

Çoban çocuk dedi ki yavuz krala:
Benim bildiğimi sen de biliyor musun?
Okumaya devam et

7 Yorum

Filed under çeviri, şarkı