Alaylı analiz meselesi Almanya ve Amerika’da akademik bir tartışmadan ibarettir çünkü orada her hasta istediği her muameleye girebilir, isteyen her ‘şarlatan’ da şu veya bu tip hastaları ‘şarlatabilir’, yeter ki sonradan sorumlu tutulabilsin. Muamele hastaya zarar vermedikçe kanun müdahale etmez. Benim bulunduğum ve hitap ettiğim Avusturya’da ise tıbbi vasıflara haiz olmayanların hastalara muamele etmesini ‘şarlatıcı’ neticeleri beklemeden yasaklayan kanunlar vardır…
Analitik pratiğe hazırlanmak kolay değildir, iş zordur ve sorumluluk ağırdır. Ama psikanalitik disiplinden geçmiş herhangi birisi; kendisi analiz edilmiş, bilinçdışının güncel saikbilimini kavramış, cinselliğin bilimine aşina, psikanalizin hassas tekniğini öğrenmiş, yorumlama sanatına hakim, dirençlerle başedebilen ve aktarımı idare edebilen biri artık alaylı değil halaylı bir psikanalizci olmuş demektir.
Alaylı Analiz Meselesi makalesinden
Türkçesi: Işık Barış Fidaner
Otoanaliz imkansızdır ama ontoanaliz mümkündür!
Bkz “Inception ve Ontoanaliz: Başlandırı’daki topaç Ötekinin eksikliğidir”, “Saikbilim (depth psychology, Tiefenpsychologie)”