Tunç Başaran’ın 1987 tarihli Biri ve Diğerleri filminde geçen bir öykücüğü anlatalım önce: Dışarıda sağanak yağmur var. Paltosunu tutarak barın kapısını aralayan adam, vestiyer görevlisine “Mahmut bey geldi mi?” diye soruyor rica eder gibi. Görevli Mahmut beyi bilmiyor, diğer çalışanlar da bilmiyor. Adam bunun üzerine “gelmedi heralde” diye kapıyı kapatıp dışarıda beklemeye devam ediyor. Bir süre sonra tekrar soruyor. Adam birkaç sefer daha aynı nezaketle sorup olumsuz yanıt alınca, görevli merak ediyor:
Okumaya devam et
Monthly Archives: Şubat 2012
Nedir Mahmut bey? — Emek Dünyası
Filed under makale
Tagged as Çatma Evladım, Işık Barış Fidaner, Kızılçam Sineması, Lacancı, Sinem Atik, Yıkılış Mantığına Karşı
İnternet bir teknoloji değildir — Emek Dünyası
İnternet, sınırlandırılmış bir alan. Çeşitli sebeplerle ona erişemeyen, onu kullanmayı öğrenemeyen, dil engeli yüzünden içeriklerinden yeterince yararlanamayan bir sürü insan var. Ayrıca İnternet’te paylaşabildiğimiz şeyler, sosyal yaşamda ihtiyaç duyduğumuz ve yarattığımız değerlerin sadece sınırlı bir kısmı. Yine de, bütün bunları aklımızda tutarak soralım: İnternet ortamında egemen olan ilişki biçimi nedir? Tek cümleyle: Herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre.
Filed under makale, programlama
Tagged as "Arap baharı", Işık Barış Fidaner, Yıkılış Mantığına Karşı
İdeolojik söküğü dikme çabaları — Emek Dünyası
Bildiğiniz üzere metrolardaki reklam panolarında çeşitli araba-cep telefonu-kitap reklamları olurdu. Bu reklamların varlığı, normal ticari-kapitalist yaşantımızın devam ettiğinin “renkli” bir göstergesiydi. Fakat bugün, adeta bir olağanüstü hal veya milli yas ilanı gibi, bütün bu panolarda Yeni Şafak gazetesinin kapkara bir reklamı yer alıyordu.
Evrensel ajitatör Slavoj Žižek — Emek Dünyası
“Söylediklerin doğru, ama tavrın yanlış…”
Bu sözler Yeditepe İstanbul’dan. On yıl öncesinden güzel bir diziydi. Siyasi geçmişindeki gölgelerden kurtulamayan Ali, günlük yaşama katılabilmek için bir süre sokakta kitap satıyor, sonra bir kitapçı açıyorlar. Bu sözü de bir gün sokakta karşısına çıkıp bağış isteyen çevreci gence söylüyor. Bugünkü muhalifliklerin ortak problemini ne güzel özetlemiş, hem de Lacancı bir ayrımla. Okumaya devam et →