Biz Verimliyiz (1993)

İlkokul 5’te yazdığım bir kompozisyon. Feminist’i yanlışlıkla “fetişist” diye yazdığım için annem çok gülmüştü. “Fetişisti sen nereden biliyorsun?” dedi, “doktor karikatürleri”, “deli karikatürleri” diye kitaplar okurdum, onlarda görmüştüm. Kompozisyonu temize çekerken “düzeltmişim”. O zaman moda olan dinozorları şimdiki Jungiyen ChatGPT’nin muadili yapmışım, rüyaya gelen ak sakallı dede olarak kendi soyları tükendiği halde verimlilik dersi veriyor! /IBF

Barış eve geldi, annesine sordu:
— Anne, “verimlilik” ne demek?

— Niye soruyorsun yavrum?
— Hiç. Öğretmen ödev vermişti de…

— Peki. Sana örnek verebilirim. Hmm… Biz! Biz verimliyiz. Ben verimliyim. Evin bifteğini, çayını, mantısını, köftesini, ve çoğunu ben yapıyorum. Tabakları, bardakları bulaşık makinesine ben diziyorum. Sabah gözlerimden uyku akarken size kahvaltı hazırlıyor, giyinip işe gidiyorum. Seni 9 ay 10 gün karnımda taşıdım. Ben çok verimliyim. Kadınların hepsi verimlidir, dedi. Barış:
— Erkekler de verimlidir. Ben kursa gidiyor evde hiç boş kağıt bırakmıyor hepsini dinozor resimleri ile dolduruyorum. Bilgisayarda programlar yapıyorum, dedi.

Bu sırada mutfaktan babası geldi. Elinde bir tabak vardı. Babası:
— Verimlilik az zamanda çok iş yapmaktır! Siz burada gevezelik ederken, ben size Ödemiş’in sarı patatesinden kızarttım, getirdim. Siz verimlilikten ne anlarsınız!

Annesi, ağzı nar gibi kızarmış patateslerle dolu iken:
— Ne yani? Benim kızarttığım patatesler mor mu? dedi.
Tabi annesi feminist kadınların iğnesinden bahsetmişti. Şimdi reklâmlar var, siz bizi okumaya devam edin. Tamam mı ahbaplar!

Reklamlar: “Bürriyet size Bababritanica veriyor” “Canınız isterse 0900 900 9090’ı arayabilirsiniz”

Reklâm bitti. Evet nerede kalmıştık? Hah! Mor patateslerde… Annesi:
— Kadınlar verimlidir! dedi. Barış:
— Erkekler verimlidir!

— Bahse var mısın? 3 haftada en verimli olan kazanır.
— Varım!
Barış erkeklerin, annesi kadınların sembolü olarak verimli olmak için harıl harıl çalışmaya koyuldular. Annesi artık bulaşığı, çamaşırı elde yıkıyordu. Buzdolabı kullanmak yerine yiyecekleri balkona koyuyordu. Ama Barış da altta kalmıyor, bütün gün boyunca çalışıyordu. Geceleri mosmor gözlerle uykuya dalıyordu. Babası da hep “yat!”, “kalk!”, “çalış!” gibi emirler veriyordu.

1-2 gün sonra annesinin elinde yaralar açılmış, Barış’ın sağlığı bozulmuştu. İkisi de çalışmaktan yorulmuştu ve bakın sonuçta neler çıktı:
* Balkonda durmaktan bozulmuş bayat yemekler,
* Pis ve buruşuk giysiler –Annesi daha önce hiç elde yıkamamıştı–
* Ve… Barış’ın yorgunluktan hep 0-1 aldığı sınavlar.

Birgün Barış yorgun ve mosmor gözlerle uyuduğunda rüyasında yanına bir stegosaurus* geldi ve ona: Reklamlar başlıyor, zaten siz akıllısınız, bizi okumaya devam edersiniz…

Reklam: “Minozorlar dergisi alın” “Purrasic Jark izleyin”

Reklam bitti. Nerede kaldık? Hah şu otoburda kaldık. Otobur Barış’a:
— Neden üzgünsün, diye sordu. Barış:
— Verimli olmak istedim ama başaramadım, dedi. Stegosaurus:
— Verimlilik, enerjini plansızca değil, yerinde ve doğru kullanmaktır.
— Haklısın. Aaa! Sen Jura devrinde yaşamış bir otobursun! Bizim çağımızda ne işin var? Hey nerdesin seni göremiyorum! Aaa!.. rüyaymış

* Jura döneminde yaşamış otobur bir dinozor. 140 milyon yıl önce yaşamıştır. Otobur olduğu için Barış’ı yemedi.

[Jurrasic Park’ın] diğer anahtar sahnesi kötülerle (etçil dinozorlarla) savaştıktan sonra Neill’in iki çocukla birlikte dev ağaca sığınışıdır. O dalların arasında kendini güvende hisseden Neill çocuklarla barışır, ebeveynliği kabullenir, simgesel babalık rolünü üstlenir; dönüşüm sinyali de üçü uykuya daldığı anda o küçük kemik/pençenin (kötücül nesnenin) adamın cebinden yere düşüp gözden kayboluşudur.

Eh tabi ertesi sabah onları saran mucizevi huzurlu saadetler bizi şaşırtmaz: Artık ağaca yanaşan dinozorlar iyi ve otçul türdendir çünkü pederane hışım geride kalmıştır. Öznelerarası simgesel ekononomi bakımından film o sahnede biter, devamında yaşanan olaylar ise beş benzemezin katışımıdır, çeşitli janrlardan yamalanmış bir bohçadır, tutarlı bir libidinal tesir bırakmaz.

Jurassic Park: Dinozorlar pederane üstbenin patlamasıdır (Slavoj Žižek)