Üç Ruh Bilmecesi

Üç ruh arafta kalmıştı, İsa onlara bir oyun oynattı:
— Çember şeklinde durup birbirinize bakacaksınız. Tanrı veya Şeytan içinizden birilerinde cisimleşmiş olabilir. Eğer aranızdaysa onu veya onları görünce şıp diye tanıyacaksınız.

Ruhlar:
— Ya sonra?

İsa:
— Kendisinin Tanrı mı Şeytan mı yoksa fani bir insan mı olduğunu anlayıp hemen Sırat köprüsünün eşiğine varan ruh cennete girmeye hak kazanacak.

İsa bunu dedi ama Tanrı ya da Şeytanı ruhların arasına sokmadı. Üç fani insan birbirlerine baktılar, bir süre düşündükten sonra üçü birden Sırat köprüsüne doğru koşmaya başladılar. Sonuçta İsa üçünü birlikte kutsayıp cennete gönderdi. Ne oldu, ne düşündüler?

Cevap: 

Eğer ruhlar arasında hem Tanrı hem Şeytan cisimleşmiş olsaydı, üçüncü ruh fani olduğunu şıp diye anlayacaktı. İlk saniyelerde hiçbir kıpırtı olmayınca ruhlar bunun böyle olmadığını anladılar.

Eğer sadece Tanrı veya sadece Şeytan cisimleşmiş olsaydı bile iki faniden bir tanesi öbür faninin kıpırdamadığını gördüğü anda fani olduğuna uyanabilirdi.

Müteakip saniyelerde de hiçbir kıpırtı olmayınca ruhlar herkesin fani olduğunu anladılar ve hep birlikte Sırat köprüsüne doğru koşmaya başladılar.

‘Birim!’lenme → Birimlenme

‘Bir er!’ olmak → Birer birer olmak

‘Bir im!’lenme → Bir imlenme

‘Birdir bir!’ → Birdirbir

‘Bi rim!’lenme → Bi rimlenme

Köprü ağzımda → Köprü ağzında

Üç Mahpus bilmecesini uyarladım, Mahpus İkilemini Pascal’ın Bahsine uyarlar gibi. (“Three Prisoners and Four Discourses”, “Three Delegates: Hate is Haste and Hurry, Fate is Fast and Fury”, “Niteliklerin Koşullu Sayılması”, “Mahpusun Rüyası” Sigmund Freud, Moritz von Schwind, “Inception ve Ontoanaliz: Başlandırı’daki topaç Ötekinin eksikliğidir”)