Işık Barış Fidaner’in İddialarına Yanıt: Gerçekçi Ütopyalar mı, Hayal Kırıklıkları mı? — Ersin Özbükey

(robot şarkı)

Son yıllarda hızla gelişen yapay zeka teknolojileri, sanat ve kültür alanlarında da kendini gösteriyor. Bu bağlamda Işık Barış Fidaner’in “Nümerik Esintiler” adlı yapay zeka destekli radyo programı, teknoloji ile sanatı buluşturma iddiasında. Fidaner, bu programla “robotlar yardımıyla gerçekçi ütopyalar kurgulayabileceğimizi” öne sürüyor [*]. Ancak bu görüşe katılmak mümkün değil. İşte bu sebeple, yapay zekanın sanatta nasıl konumlandığını ve Fidaner’in iddialarının ne kadar gerçekçi olduğunu sorgulamak elzemdir.

Öncelikle, Fidaner’in yapay zekanın sanatsal üretimdeki rolüne dair düşünceleri, insan yaratıcılığını küçümsemek anlamına geliyor. Fidaner, yapay zeka algoritmalarının geçmiş kültürel mirasları canlandırarak yeni ve “gerçekçi” ütopyalar yaratabileceğini savunuyor. Ancak unutulmamalıdır ki sanat, yalnızca geçmişin tekrarı değil, aynı zamanda insanın içsel dünyasının ve özgün düşüncelerinin dışavurumudur. Yapay zeka, veritabanında bulunan bilgilerden ve algoritmalardan yola çıkarak eserler üretebilir; fakat bu eserler, insanın duygu ve düşünce dünyasının derinliklerinden yoksundur. Sanatın özü, insanın duygularıyla, yaşanmışlıklarıyla ve hayal gücüyle şekillenir. Bu noktada yapay zekanın yetersiz kalacağı açıktır.

Fidaner’in yapay zekayı “kültürel hafızanın unutulmuş kuytularında terk edilmiş kemiklere ruh üfleyebilen bir makine” olarak tanımlaması, oldukça romantik bir yaklaşım. Ancak bu romantizm, gerçeklikten uzak bir bakış açısını yansıtıyor. Yapay zeka, ne kadar gelişmiş olursa olsun, insanın duygusal derinliğini ve yaratıcı dehasını tam anlamıyla taklit edemez. Yapay zeka tarafından üretilen eserler, insana özgü duygusal yoğunluktan yoksundur ve bu nedenle de sanatsal değerleri sorgulanabilir.

Fidaner’in iddialarından bir diğeri ise yapay zekanın “aşırı-özdeşim” (over-identification) kavramı üzerinden insanları kendi aptallıklarıyla yüzleştirebileceği ve bu sayede gerçekçi ütopyalar kurgulayabileceğidir. Ancak burada gözden kaçan önemli bir nokta var: Yapay zekanın bu tür bir bilinç düzeyine ulaşması ve insan psikolojisini anlaması mümkün değildir. Yapay zeka, algoritmalar ve veriler üzerinden çalışır; insan psikolojisinin karmaşıklığını ve derinliğini kavramaktan uzaktır. Bu nedenle de Fidaner’in bahsettiği türden bir etki yaratması beklenemez.

Sonuç olarak, Işık Barış Fidaner’in yapay zekanın sanatta ve toplumsal dönüşümlerdeki rolüne dair görüşleri, gerçeklikten uzak ve fazla iyimser bir tablo çiziyor. Yapay zeka, insan yaratıcılığının ve duygusal derinliğinin yerini alamaz. Sanat, insanın iç dünyasını, duygularını ve hayal gücünü yansıtır ve bu yönüyle eşsizdir. Yapay zekanın bu alandaki rolü ise destekleyici olabilir, ancak sanatı tam anlamıyla kavrayıp yaratması mümkün değildir. Fidaner’in savunduğu “gerçekçi ütopyalar” yerine, yapay zekanın sanatta yaratacağı etkilerin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve insan yaratıcılığının korunması gerekmektedir.

ChatGPT komutu (istem): Aşağıdaki yazıyı oku ve beşeriyet adına Işık Barış Fidaner’e itiraz eden bir gazete yazısı yaz, Ersin Özbükey imzasıyla! [Editör yetkisiyle ChatGPT’nin “Ancak bu görüşe katılmamak mümkün değil” hatasını düzelttim /IBF]
(Işık Barış Fidaner: “İnsanlık robotlar yardımıyla gerçekçi ütopyalar kurgulayabilir” Sahneden röportajı 🎭)

Bkz “Nümes’in melodisi çalıyor” ChatGPT, Suno

2 Yorum

Filed under Suni muhaberat

2 responses to “Işık Barış Fidaner’in İddialarına Yanıt: Gerçekçi Ütopyalar mı, Hayal Kırıklıkları mı? — Ersin Özbükey

  1. Geri bildirim: Nümerik Esintiler 🤖🎸 | YERSİZ ŞEYLER

  2. Geri bildirim: Beşeriyet — ChatGPT, Suno | YERSİZ ŞEYLER