İman ve İmam: İma edilen şey-tanrıdır — Işık Barış Fidaner

İma etmek “işaret etmek” anlamına gelir ama nedense ima edilen şeyin genelde olumsuz olduğu düşünülür. Bunun nedeni herhalde anlamın üzerini örtmenin en muhtemel sebebinin utanç veya ayıplık olduğu inancıdır.

Oysa sırf soğukta üşümesin diye anlamın üstü örtülmüş olamaz mı? Zaten dildeki her kelime bir anlam örtüsü değil mi? Anlam çırılçıplak kalsaydı kelimelere gerek kalmazdı, gerçi o zaman anlamın kendisi de buharlaşıp giderdi.

Anlamın başlıca örtüsü ‘şey’dir: Bir şey… iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı, yol mu değil mi, var mı yok mu?

Şey, ikilemlerin kesiştiği noktada askıya alınmıştır. Öyle ya da böyle çuvallardan birine atılacaktır, ama henüz hayırlı olup olmadığı, tanrıdan mı yoksa şeytandan mı geldiği belirsizdir. Eninde sonunda öğrenilip çuvallardan birine düştüğü zaman “nesne” (neyse ne!) olacaktır ama henüz o bir şeydir, jeneriktir, bağımsızdır, haysiyetlidir [1].

Şeyin geldiği yer, eğer varsa, yersiz bir yer olabilir ancak. Oraya şeytanrı diyelim [2].

Formül şöyledir: İma edilen şey-tanrıdır.

Şunu anlatır: Şey ile tanrı arasındaki dolaşıklık çözülebilseydi, şeytan kovulmuş ve tanrı dolaysızca ima edilmiş olacaktı, ama bu dolaşıklık çözülemez, dolayısıyla pratikte ima edilen şeytanrı olur.

Peki ima eden kimdir, söz sahibi kimdir? Dilin içine doğan insan duyduğu sözlerin aktarıcısı olabilir en fazla; bu yüzden “söz sahibi benim” diyen her kimse yalan söyler; onun yerine “söz sahibi sensin” denebilir belki, ama “sen” denen muhatabın kimliğini meçhul bırakmak şartıyla.

“Sözün kaynağı ben değil sensin. İma eden ben değil hep sensin. Ben senin yalancınım. Ben olsa olsa senden gelen işaretlerin aktarıcısı veya yorumlayıcısı olabilirim.”

Ben denen nokta, sen denen yerden gelen şeylerin yorumlandığı ve nesneleşerek çuvallara dağıtıldığı yerdir.

İma edilen şey-tanrı, ben-sen arasında durur ve ikisini köprüler. İma orada ikiye ayrılır: Senin iman, benim imam.

Senin imanın ne olduğunu bilemem, ona ancak iman edebilirim, yani umut bağlayabilirim, sözünü dinleyip sana dair düşünceler ve beklentiler kurgulayabilirim.

Senin iman etrafında şekillendirdiğim düşünceler yumağım ise benim imamı oluşturur. İmam şeytanrıya tahammül edemez ve imandaki şeylik anlamının üzerini örter: İma edilen şey yalnızca tanrı olmalıdır, başka hiçbir şey değil.

İman “Bir şey…” der. İmam imanı sarmalar ve ısıtır. Tanrı anlamı örten bu imadan ibarettir.

Benim kehanetim gibi [Freud’un rüyasında gördüğü trimetilamin formülü] de hiçbir şeye yanıt vermez. Ama tam da bu hecelenme tarzı, muammalı, hermetik doğası aslında rüyanın anlamı sorusunu cevaplar. İslamdaki formüle benzeterek modellenebilir bu – Tanrıdan başka hiçbir Tanrı yoktur (la ilahe illallah). Sözden başka hiçbir söz yoktur, derdinize sözden başka hiçbir deva yoktur. Bu sözün yapısına dayanabiliriz, yapının simgesel biçimi burada aşikar olur, zira kutsal işaretlerle verilmiştir. (Lacan, Seminer 2)

Şeyden başka hiçbir şey yoktur, şeytanrıdan başka hiçbir şeytanrı yoktur [3].

Işık Barış Fidaner doktoralı (Boğaziçi Üniversitesi) bir bilgisayar bilimcidir. Yersiz Şeyler‘in Admini, Žižekian Analysis’in Editörü, Görce Yazıları‘nın Küratörüdür. Twitter: @BarisFidaner

Notlar:

[1] Bkz “Şey’in haysiyeti” Slavoj Žižek

[2] Jenan Selçuk’un şiir kitabında kullandığı bir kelime.

[3] Bkz Entropi (özel sayfa)

ima: im ağı

18 Yorum

Filed under şey

18 responses to “İman ve İmam: İma edilen şey-tanrıdır — Işık Barış Fidaner

  1. Geri bildirim: Nah-ı Pir — derleme | YERSİZ ŞEYLER

  2. Geri bildirim: Sabır — Ren Gill | YERSİZ ŞEYLER

  3. Geri bildirim: Asıl aşk saygılı aşktır: “ona” inanmak için kadına inanmak — Jacques Lacan | YERSİZ ŞEYLER

  4. Geri bildirim: Tözne/Cevherzat: özgür, özür, zaten, bizzat — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  5. Geri bildirim: Aklın Kurnazlığı: Aklın Kuru ve Aklın Nazı: Edilgileşim ve Etkileşim — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  6. Geri bildirim: Hayalet, Hayal, Tin ve Din — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  7. Geri bildirim: Ören Beyan — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  8. Geri bildirim: Taş Düşebülü Ayı Çıkabülü Kıyamet Kopabülü — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  9. Geri bildirim: Meta-Crisis (Crisis of Authority) is actually Para-Crisis (Crisis of Authorization) — Işık Barış Fidaner – Žižekian Analysis

  10. Geri bildirim: Deli Dumrul, Kuzgun Tanrı ve Aylanu: Ayık ve Bayık — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  11. Geri bildirim: Büyükolizm: Baştan alalım ama bu kez daha duygulu olsun — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  12. Geri bildirim: Tanrı adına — Dream Theater | YERSİZ ŞEYLER

  13. Geri bildirim: Umman ummamdır — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  14. Geri bildirim: Alemsin ve Ömürsün — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  15. Geri bildirim: Arafta duruyorum — Jimmy Cliff | YERSİZ ŞEYLER

  16. Geri bildirim: Saklı Yüksük Dünya: Hakikat sonrası yolcusu kalmasın! — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  17. Geri bildirim: Din vs. Analiz: Hasete Rağmen Şükran vs. Hasetten Dolayı Şükran — Işık Barış Fidaner | YERSİZ ŞEYLER

  18. Geri bildirim: Bakın bu bir dramdır: Arzularımızın nesnelerini müphem tanrının arzusunun mevcudiyetine delil kılmaya kalkışırız — Jacques Lacan | YERSİZ ŞEYLER