Türkçede bir atasözümüz şöyle der:
Rüzgar eken fırtına biçer.
Bunun standart meali kabaca şöyledir:
Esip gürlerseniz kendi başınıza iş açarsınız.
Yani sıkıntılarınızı bastırmanızı telkin eden sıkıcı bir atasözüdür bu.
Oysa kelimeleri azıcık değiştirirsek bambaşka bir mesaj belirir:
Rizgar eken fortuna biçer.
Rizgar Kürtçede ‘kurtuluş, özgürleşme’ demektir. Fortuna ise Latince ‘şans’ demektir ve antik Roma’nın Talih Tanrıçasının adıdır.
Tanrıça olmasına rağmen cümlede fortuna‘yı küçük harfle yazdım çünkü:
1) Fortuna kör talihtir: Ne hayra ne şerre yorulabilir.
2) Hayır mı şer mi olacağı Rizgar’ın niteliği meselesine bağlıdır.
Rizgar’ın niteliğine dair sorular da şunlardır [1]:
— Kurtuluş mu yoksa kurutuluş mu?
— Özgürleşme mi yoksa özgümleşme mi?
Işık Barış Fidaner doktoralı (Boğaziçi Üniversitesi) bir bilgisayar bilimcidir. Yersiz Şeyler‘in Admini, Žižekian Analysis’in Editörü, Görce Yazıları‘nın Küratörüdür. Twitter: @BarisFidaner
Notlar:
[1] Bkz “Büyükolizm: Baştan alalım ama bu kez daha duygulu olsun”, “Psikobaşkaldırı Özgümleşme Manifestosu: İnsan Yüzlü Žižek veya Kesişim Politikasını Psikanaliz Deterjanıyla Ovmak”, “Gümleyiş ve Gürleyiş: Yay ve Ok: Eğri ve Doğru”
Geri bildirim: Hemdem — derleme | YERSİZ ŞEYLER