Kurbağan olurum! — Slavoj Žižek

Güncel bir İngiliz birası reklamı cinsel ayrımı netleştirmemizi sağlar.

İlk başta ünlü masal sahnelenir: Bir kız dere kenarına gelir, bir kurbağa görür, onu nazikçe eline alır, öper, ve elbette mucize gerçekleşir: Çirkin kurbağa genç ve güzel bir adama dönüşür. Ama hikaye burada bitmez: Genç adam kıza haris bir bakış atar, onu kendine çeker, öper – ve kız bir şişe biraya dönüşür, muzaffer bir havayla adam şişeyi elinde tutar…

Kadının derdi sevgisi ve ilgisiyle (öperek) kurbağayı güzel bir adama yani tam bir fallik mevcudiyete dönüştürmektir (Lacan’ın mathemlerinde Φ); erkeğin derdi ise kadını kendi arzusuna sebep olan bileşen nesneye indirgemektir (Lacan’ın mathemlerinde küçük a nesnesi). İşte bu asimetri yüzünden “cinsel ilişki yoktur”: Ya kadınla kurbağa vardır, ya da adamla bira şişesi vardır – güzel kadın ve adamdan oluşan “doğal” çift ise asla edinilemez… Neden? Çünkü bu “ideal çift”in düşlemsel desteği tutarsız olurdu: Bira şişesine sarılmış kurbağa.

Düşlemin bize nüfuz etmesine aşırı-özdeşim (over-identification) yoluyla karşı koyabiliriz. Aşırı-özdeşimde tutarsız düşlemsel öğelerden oluşan çokluğun hepsini aynı zaman ve mekanda kucaklarsınız.

İki öznenin her biri kendi öznel düşlemine dalmıştır – kız kurbağanın aslında genç bir adam olduğunu düşler; adam da kızın aslında bir şişe bira olduğunu düşler. [Ama bunun karşıtı] nesnel gerçeklik değil, altta yatan düşlemin “nesnel öznelliği”dir, özneler bunu asla üstlenemez.

Bira şişesine sarılan kurbağa eğer bir Magritte tablosu olsaydı başlığı “erkek ve kadın” veya “ideal çift” olurdu. Güncel sanatçıların etik görevi de bu değil mi? Biz sevgilimizle sarılma düşleri kurarken bizi bira şişesine sarılan kurbağa ile yüzleştirmek değil mi?

Düşlemler Salgını’ndan

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

image_2022-05-27_235141094

Yasta libidonun nesneye bağlandığı hatıraların her birisi ele alınarak aşırı yükleme [hypercathected] yapılır ki libido onlarla bağını koparabilsin ve süreç sonunda Ben [ego] “gene serbest ve ketlenmemiş [free and uninhibited again]” kalabilsin. (Hatırlamak & Unutmak)

Bkz “Vamplık ve Zomluk” Slavoj Žižek, “İçme İlkesi” Raymond Smullyan

9 Yorum

Filed under çeviri