İnanmadan inandırmanın etik güzelliği — Slavoj Žižek

(öncesi: Kadın inandığına inandırır, erkek inandırdığına inanır)

İnanmış gibi davranırsan, inandığına inandırırsan, inancın maskesini takarsan, inanacaksın, inanç sana azar azar gelecek.

Pascal’ın bu formülüne konuyu nasıl bağlarız? Kadınlar birinci evreye takılmış insanlar mıdır? Peki ya inançta boğulmamak için inandırma (mış gibi yapma) fikri ne olacak?

Mesela aşkım beni boğuyorsa, ritüellerle onu dışlaştırırım, sanki aşıkmış gibi davranırım, evlenirim, vb. böylece aşkıma mesafe koymuş ve kendime bir nefes alanı açmış olurum.

Erkekmiş gibi davranmamız, erkekliğimize dair inancı bir başkasına aktarmak için olabilir mi? Bu da bizi Rossellini’nin geç evre şaheseri General della Rovere‘de yaşananlara getirir, bu hikayede (Vittorio de Sica’nın harika canlandırdığı) bir vasıfsız soyguncu/dolandırıcıyı Almanlar 1944/45 kışında Cenova’da tutuklarlar.

Almanlar ona bir anlaşma teklif ederler: Hapishanedeki politik mahpusları kendisinin efsanevi Direniş kahramanı General della Rovere olduğuna inandırarak gizli bilgileri sızdıracak ve mühim Direniş önderi “Fabrizio”nun asıl kimliğini öğrenecektir.

Fakat bu vasıfsız soyguncu oynadığı role kendini öyle fena kaptırır ki sonunda rolü tamamen üstlenir ve General olarak kurşuna dizilmeyi seçer. Vasıfsız soyguncu Generalmiş gibi davranır, General olduğuna inandırır, peki Pascalcı mantığa uyup sonuçta kendisi de buna inanır mı?

Elbette inanmaz, buna sahiden inansaydı deli olurdu sadece. Filmin etik güzelliği, acı sona varana değin kendisinin kim olduğunu çok iyi bilmesine rağmen bu vasıfsız soyguncunun yine de General della Rovere olarak canını ortaya koymaya hazır oluşudur.

Kendini Tutamayan Boşluk’tan

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

2 Yorum

Filed under çeviri

2 responses to “İnanmadan inandırmanın etik güzelliği — Slavoj Žižek

  1. Geri bildirim: Kadın inandığına inandırır, erkek inandırdığına inanır — Slavoj Žižek | YERSİZ ŞEYLER

  2. Geri bildirim: Geçit Töreni — çeviri derlemesi | YERSİZ ŞEYLER