Hawaii efsanesi: Volkanlar Tanrıçası Pele’nin intikamı (aktaran: S. E. Schlosser)

Healthy ohia in canyon area.

Ohia ile Lehua köy dansında ilk görüşte aşık olmuşlardı. Ohia uzun boylu bir yiğitti, yakışıklı ve çevikti. Biraz oyunbazdı ve gençlerin oynadığı bütün sporlarda birinciydi. Lehua narin ve tatlıydı, çiçek kadar hassastı. Güzelliği ada halkının dilindeydi, tek çocuktu ve babası ona gözü gibi bakardı.

Lehua babasının ateşin başında yakışıklı yiğit Ohia ile konuştuğunu görünce yüzü kıpkırmızı kesildi, gözlerini genç adamdan ayıramadı. O sırada konuşan Ohia tam o anda bakıverdi ve güzel kızla göz göze gelince ağzı açık kaldı. Ateşin ötesindeki hoş kız onu o kadar büyülemişti ki sözünün ortasında susup kaldığının farkına bile varmadı.

Lehua’nın babası genç adamı dürterek misafir olarak görevleri olduğunu hatırlattı. Ohia özür dilemeye çalıştı ama beceremedi, gözü hoş Lehua’dayken konuşmakta zorlandı, kekeledi. Genç adamın Lehua’ya abayı yaktığı belliydi, kızın babası buna sevindi. Bu yürekli oyunbazı pek beğendiği için Ohia’yı kızıyla tanıştırmak istedi. Lehua’nın dostlarıyla görüştüğü açıklığa doğru yürürlerken acele eden genç adam neredeyse yere düşecekti.

O andan itibaren Ohia için Lehua’dan başka hiçbir kadın yoktu. Onun gözü sadece Lehua’daydı, tutku ve hevesle yaklaşarak kızın kalbini çabucak kazandı. Babası seve seve tek kızını bu güçlü adama emanet etti ve Ohia’nın eşi için kurduğu yeni evde genç çift aylarca sevinç içinde yaşadı.

Sonra günlerden bir gün Volkanlar Tanrıçası Pele yakışıklı Ohia’nın evini çevreleyen ormanda yürüyordu ve genç adamı çalışırken gözetledi. Pele adama vurulmuştu ve derhal onunla konuşmaya gitti. Ohia bu güzel kadına nazikçe davrandı ama ilgisine karşılık vermedi, Pele öfkeden kudurdu. Genç adamı elde etmeye kararlıydı ama daha ikinci denemeyi yapamadan Lehua genç eşinin çalıştığı yere geldi, ona öğle yemeği getirmişti.

Güzel eşini görünce Ohia’nın yüzü aşkla ışıl ışıl parladı. Elindeki herşeyi bıraktı ve eşinin yanına gitti, kıskanç Pele ise öfkeyle genç çifte gözünü dikmişti. İnsan kılığından soyunan Tanrıça büyük bir yangına dönüştü, gösterdiği ilgiyi tersleyen Ohia’yı çarparak intikamını aldı ve onu yamuk çirkin bir ağaca dönüştürdü.

Lehua eşinin dönüştüğü yamuk ağacın yanına diz çöktü. Güzel yüzünden gözyaşları akarken Pele’ye yalvardı, ya eşini yeniden insana çevirmesini ya da kendisini de ağaca çevirmesini istedi, çünkü sevgilisinden ayrılmaya dayanamazdı. Ama Pele kızı umursamadı, öfkesi geçmiş ve içi soğumuştu, havalanıp uzaklaştı. Ama Tanrılar bu masum sevgililere Pele’nin ne yaptığını görmüşlerdi ve ona kızmışlardı. Lehua yere serilmiş halde umutsuzca ağlarken Tanrılar yeryüzüne indiler, kızı güzel kızıl bir çiçeğe dönüştürdüler ve yamuk Ohia ağacının üzerine kondurdular, böylece kız bir daha asla sevgili eşinden ayrı kalmayacaktı.

İşte o zamandan beridir Ohia ağacında güzel kızıl Lehua çiçekleri açar. Çiçek ağaçta kaldığı sürece hava güneşli ve güzel olur. Ama çiçek ağaçtan koparılırsa toprağa gözyaşı gibi sağanak yağmur yağar, çünkü hâlâ Lehua sevgili eşi Ohia’dan ayrılmaya dayanamaz.

Kaynak: americanfolklore.net

Türkçesi: Işık Barış Fidaner

Hawaii’nin volkan ve lav tanrıçası Pele ile ilgili çeviri yapmamın nedenleri:
1) Vidyosu dolaşıma giren sahte New Age Hawaii dini (mana, ike, mawa, kala, manawa, pono, aloha).
2) İki Arada 1. bölüm biterken bahsi geçen “lavlara kendimizi bırakabilme cesareti”.

İmge kaynağı.

3 Yorum

Filed under çeviri

3 responses to “Hawaii efsanesi: Volkanlar Tanrıçası Pele’nin intikamı (aktaran: S. E. Schlosser)

  1. Geri bildirim: Hemseda — çeviri derlemesi | YERSİZ ŞEYLER

  2. Geri bildirim: Ekhona — özel sayfa | YERSİZ ŞEYLER

  3. Geri bildirim: Saikbilim — özel sayfa | YERSİZ ŞEYLER