Saudade Melankolik Arzudur — Işık Barış Fidaner

Saudade çevrilmesinin zorluğuyla bilinen bir Portekizce kelimedir [1]. Saudade, şimdiki zamanı yadsıyarak geçmişteki hoş bir anıyı ya da gelecekteki hoş bir imkanı keyifle özlemektir, ama bu anı ya da imkanın gerçekte kaybedildiğine ya da belki hiç olmadığına, o yüzden de imkansız olduğuna ikna olmuş bir özlemdir.

Bence saudade “melankolik arzu”dur [2]. Kavramın yukarıdaki tanımının “belki hiç olmama” kısmı ile yas imkanını [3] örtük olarak içermesi dikkate değerdir. Bu özellik saudade’ye derin bir kavram olarak algılanması için elzem bir muğlaklık ekler.

Saudade bir geçmiş anıya ya da bir gelecek imkana bağlı kaldığı sürece, zaman içinde bir gerçellenişe [4] atıf yapmakla kalır; şimdiki zamanın basit yadsınması olmakla kalır. Sahnelenmiş bir kayıptır, bir melankolidir, ve kaybın sahnelenmiş statüsünün farkında değildir. Öte yandan, “belki hiç yoktur” kaydını eklediğinizde saudade gerçellenişten koparılabilir ve şimdiki zamanın yadsınmasının yadsınması yoluyla geçmişin geleceğe bağlandığı bir başka görcül boyuta geçiş yapabilir. Bu durumda, kaybın sahnelenmiş statüsü açığa çıkabilir, ve kaybın tam anlamıyla yası tutulabilir.

Yani saudade’de hem (1) özlem duygusuna derin bir bağlılık vardır, hem de (2) özlemin yanılsamalı ve fol olduğuna dair derin bir kuşku vardır [5]. İkinci özelliği bazen ilk özellik bastırır, mesela saudade’yi “Portekizlilere özgü hakiki ve sahici bir özlem” olarak tanımlama çabalarında. Elbette Portekizliler kavramlarının evrensel değerini öne sürmeyi hak ederler, ancak “belki hiç yoktur” kaydının düşülmesi gerekir, bu da saudade’yi kırılgan bir dengede bırakır: Saudade’ye göre, X’e duyduğunuz özlemin, “X” isminde tutulan özlemin belki de X ile hiç alakası yoktur. Bu bilinçdışı kopukluk bilgisi ile saudade kelimelerin şeylerden ayrılmasını tetikler, simgeselin gerçekten ayrılmasını tetikler [6].

Saudade’ye eşlik eden kuşku kuvvetlendikçe saudade’nin daha derinden hissedilmesi dikkate değerdir. Bu diyalektik simgesel iğdişin imleyeni olan fallus ile akrabadır. Saudade ikiye bölünür: (1) saudade’nin nesnesini (objet a, “o”) fallik bir Öteki’ye (mesela “Portekiz ulusu”na) tâbi kılmaya dönük sapkın bir dürtü, (2) “o”nu araçlaştırmaya dönük bu gibi çabaları sorgulamaya ve baltalamaya dönük, “o”nun bağımsızlığını ilan eden histerik bir arzu.

Bu da bize “saudade öldürme”nin (Portekizce bir söz) iki yolunu verir: ya (1) bir fallusun (birinin ya da bir şeyin) mevcudiyeti ortaya çıkar ve “o”na duyulan özlemi kovar, arzu “tatmin edilir” ya da daha ziyade örtülür, doyurulur, boğulur, bastırılır ki daha sonra yine geri dönecektir, ya da (2) özne kendisini “belki hiç yoktur”un görcül boyutu ile barıştırır. Bu ikinci yol yas ve ayrılmaya özgüdür [7].

(İngilizcesi)

Işık Barış Fidaner doktoralı (Boğaziçi Üniversitesi) bir bilgisayar bilimcidir. Yersiz Şeyler‘in Admini, Žižekian Analysis’in Editörü, Görce Yazıları‘nın Küratörüdür. Twitter: @BarisFidaner

Notlar:

[1] Saudade için Wikipedia ve Brittanica‘ya bakınız. Kimi Portekizliler saudade’nin şimdiki yaygın kullanımına dayanarak “özlem”den ibaret olduğunu söylüyor, kimi Portekizliler ise benimle uzlaşıyor ve buradaki mesajımı anlıyor. Bence aralarındaki anlaşmazlık kavramın kendisinde bünyevidir ve saudade’nin evrensel değerini kanıtlar.

[2] Bkz “Her arzu melankolik arzudur”

[3] Bkz “Sahici Sadakat Yas Tutma Dürtüsüdür”

[4] Gerçel ile Görcül, Actual ile Virtual karşılığıdır. Bkz “Gerçel ile Görcül” (Gilles Deleuze)

[5] Bkz “Çevirmenler, False’a Yanlış demeyelim, Fol diyelim”

[6] Bkz “Yetkilenmenin Bedenlenmeden Ayrılması”

[7] Bkz “Modern Mourning of God and Nature”

(tşk)

3 Yorum

Filed under şey