Bilişsel İşçi: Robot Maymun Mucizesi — Işık Barış Fidaner

Bu yazıda Türkiye’ye özgü ekonomik/bilişsel bir mucizeyi ele alacağız: Koskoca sermaye gruplarını arkasına almış yayıncı şirketler nasıl oluyor da dünyanın en ağır teorik metinlerinin çeviri ve editörlük işlerini meraklı ve uzman kalabalıklar arasından seçtikleri üç beş kişiye fındık fıstık atarak halledebiliyorlar? [1]

Kuruyemiş tüketerek insanın akıl yetisinin sınırlarında dolaşan bu bilişsel işçi, bu mucizevi varlık nasıl mümkün oluyor? Bu neyin ideolojisidir veya neyin psikolojisidir?

Psikolojik birey Agnès Aflalo’ya göre hayvan gibi koşullanır ve bilgisayar gibi programlanır [2]:

Psikolojik birey = Pavlov’un köpeği + Bilgisayar işlemcisi

Pavlov’un klasik koşullanma deneyine giren köpekler zil sesi duyunca salya akıtıyordu. Bilişsel işçi ise psikolojik bireyin özel bir tipidir ve onu formülleştirmek için köpek yerine maymun koymamız daha uygun olacaktır çünkü:
1) Onu koşullayan unsur zil sesi değil önüne atılan fındık fıstıktır: kurumsal ilişkilerin muhafaza edildiği disiplin toplumu devri kapanmıştır, artık ilişki kurmadan ağlaşma (networking) yapılan denetim toplumunda yaşıyoruz [3].
2) Alkış toplamak için sahneye atlayan psikolojik bireyde az ya da çok bir şebeklik veya soytarılık faktörüne hep rastlanır.
3) Bir maymunu daktilonun başına oturtup sonsuza dek çalıştırırsanız er ya da geç anlamlı bir şeyler üreteceği söylenir: Sonsuz Maymun Teoremi denen bu düşünce deneyinde hayvan bilgisayara bağlanıp robotlaşmıştır.

Monkey-typing

Böylece medeniyet aleminde ülkemizi gururlandıran mucizevi bilişsel işçi formülüne ulaşırız:

Bilişsel işçi = Maymun + Robot

Bu varlık harika da olsa kusursuz değildir: hâlâ fındık fıstık gereksinimi vardır. Şayet bu küçük kusur da aşılabilirse insanlığın ezelden beri düşlediği bilişsel devridaim makinesi hayata geçebilecektir; içinde yaşadığımız evrenin entropik bozunum sürecine bu yolla hakim olamasak da en azından ruhumuzu teslim edebileceğiz (bengi dönüş, bengi düşüş [4]).

Bu amaçla robot maymunun dert ettiği iki temel meseleyi ayırt etmeliyiz [5]:
1) İzlediğim yolda bir sorun var mı? Hâlâ alkış alabiliyor muyum?
2) Yaptığım işin ne anlamı var ki? Neden devam edeyim ki?

Bu konuların çağrışımları/bağlaşımları (associations) şöyledir [6]:
1) Bu iş doğru mu yanlış mı (right or wrong)? Dopamin akışım sürüyor mu?
2) Bu iş sahi mi fol mu (true or false)? Oksitosin kaynağım korunuyor mu?

Bu dertlerin teknoloji diline tercümesi şöyledir:
1) Arıza yok, değil mi? Bu düşünce tarzı “başkası”nın (bazen “hiçkimse”nin) programını uygulamaktır.
2) Arıza nerede? Bu düşünce tarzı kendi programını yazmaya başlamaktır, geliştirici/ayıklayıcı olmaktır.

Aynı dertlerin psikanalize tercümesi ise şöyledir [7]:
1) Yaşam içgüdüsü: İnsanlık taslama konusunda eleştiri ve özeleştiri mekanizmalarını işletmek.
2) Ölüm dürtüsü: İnsanda kendini baltalayan öğenin analizine başlamak (analiz hep baştan başlar ve başa döner).

Ölüm dürtüsü bilimkurgu filmlerinde “çelişkiye düşünce patlayan robot” veya “kendini imha eden kırmızı düğme” gibi klişelerle sahnelenir. Oysa asıl mesele unutmayı bilmektir, çelişkileri unutursanız bilinçdışınız zaten onları çözecektir. Yok siz onları unutamazsanız onlar sizi unutacaktır: o zaman büyük sermaye gruplarını daha da büyütmek için kripto para madenciliğiyle ömür geçirip boşu boşuna elektrik harcayan bilgisayar işlemcilerine benzersiniz [8].

Işık Barış Fidaner doktoralı (Boğaziçi Üniversitesi) bir bilgisayar bilimcidir. Yersiz Şeyler‘in Admini, Žižekian Analysis’in Editörü, Görce Yazıları‘nın Küratörüdür. Twitter: @BarisFidaner

Notlar:

[1] Mart 2022 itibariyle bağımsız (freelance) editörlerin önüne bir sayfa teorik metin için iki avuç fındık atılıyor (6 TL).

[2] Bkz “Psikanaliz ve BDT” Agnès Aflalo

[3] Bkz “Ağlaşma ve Ağalaşma”

[4] Bkz “Kut, Aykut, Aykent: Bengi Dönüş Bengi Düşüş’tür”

[5] Bkz “Kod Maymunu” Jonathan Coulton

[6] Bkz “Mutlu Kimyasallarınızı Hacklemek: Dopamin, Serotonin, Endorfinler & Oksitosin” Thai Nguyen, “Polivagal Teori: Tepkileşimi Ayarlayan Üç Sinir Devresi” Stephen W. Porges, Doğru (özel sayfa)

[7] Bkz “Sahici Analiz Eleştirinin Ötesindedir: Eleştiri Taslamayı Açığa Vurur, Analiz Kendini Baltalamayı Açığa Vurur”, “Abese İrca ve Abese İcra”

[8] Bkz “Dekripsiyon ile Deşifreleme”

9 Yorum

Filed under şey